Bir gün insan virgülü kaybetti, o zaman zor ve uzun cümlelerden korkar oldu ve basit ifadeler kullanmaya başladı, cümleleri basitleştikçe düşünceleri basitleşti.
Sonra ünlem işaretini kaybetti, alçak sesle ve ses tonunu hiç değiştirmeden konuşmaya başladı. Artık ne bir şeye kızıyor, ne de bir şeye seviniyordu.
Hiçbir şey onda en ufak bir heyecan uyandırmıyordu.
Ömrünün sonuna doğru elinde yalnız tırnak işaretleri kalmıştı. Kendine özgü tek bir düşüncesi yoktu. Yalnız başkalarının düşüncelerini aktarıyordu.
Düşünceyi unuttu ve böylece son noktaya erişti.
》Alıntı