" Zaman, sen ne büyük öğretmensin, ah saygıdeğer zaman sen ne büyük bir bilgesin. Gaddar bir bilgesin ama. Acımasız. Gerçekler biraz da saklanmalı değil mi ? Birazcık, çok değil. İnsanları içkide boğulmaya ya da beynine bir kurşun sıkmaya kalkıştırmayacak ölçüde olsa yeter."
Sayfa 92 - EVERESTKitabı okuyor
Sorsan herkes aşık
"Aşk nerde be! Gerçek aşk? Bolluğundan geçilmiyor da.."
Sayfa 91 - EVERESTKitabı okuyor
"Boğulurken boynuna sarılıp, seni de karanlık sulara çeken sanki ben değilim! Beni sevme! Göz ucuyla, için titreyerek bakıp durma bana! “Yakamdan kop!” Sana olan sevgim de, katır gibi ayaklarının üstünde dikilip duruşuna duyduğum hayranlık da bana yük. Sırtıma koca bir yük sevgin."
Sayfa 90 - EVERESTKitabı okuyor
"Senden kurtulmak tümüyle her şeyden kurtulmak olurdu."
Sayfa 90 - EVERESTKitabı okuyor
"Nasıl oluyor da bunca sevgisizlik, güvensizlik, bunca hıyarlık ve en iyisinden çocuksu enayilikler ortasında hiçte değilsin? Sorarım elbet. Çünkü benden iyi bilirsin ki "hep" diye bir şey zaten yok. O zaman nasıl oluyor da"hep"in peşindesin ha?"
Sayfa 89 - EVERESTKitabı okuyor
"Aklım karıştı mı, kendime bile küserim ben."
Sayfa 88 - EVERESTKitabı okuyor
"Suç işlemediğini ille kanıtlamaya çalışan suçlanmış bir çocuğun telaşı içindeyim. Çünkü kendime karşı güvensizim. Ne oldu benim özgür kişiliğim, ne zaman tarumar olup gitti? Bu kendime güvensizliği ben ne zaman, nasıl edindim?"
Sayfa 87 - EVERESTKitabı okuyor
“Güvensizlik mikrobu ortalığa ne kadar saçılmış olursa olsun, bunu karşıtıyla yenebilirsin…”
Sayfa 86 - EVERESTKitabı okuyor
"Sabaha dek ne yaptım?
Kuşkunun, güvensizliğin resmini."
Sayfa 85 - EVERESTKitabı okuyor
"Bizim içimiz müze be! Her gün biraz daha karanlıklaşan, kuytulaşan birer müze!..
Sayfa 85 - EVERESTKitabı okuyor