Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

bir_delinin_kitaplari

bir_delinin_kitaplari
@bir_delinin_kitaplari
662 okur puanı
Mart 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Kadın yalnızdı. Kumral saçlarını rüzgar arasıra dalgalandırıyordu. Ayaklarını birbiri üzerine atmış bir sigara yakmıştı.
Sayfa 22 - Can Yayınları Altıncı Basım 1990Kitabı okudu
Reklam
Sonra, aylar geçti; mevsimler birkaç kere değişti, paltolar tekrar giyildi, tekrar atıldı. Ve bir gün geldi ki, gökyüzü bana daha karanlık, yağmur daha can sıkıcı, sokaklar gereksiz görünmeye başladı.
Sayfa 9 - Can Yayınları Altıncı Basım 1990Kitabı okudu
Uzun zaman aşksız yaşadım. Bu, mevsimin sonbahar olması, ya da havaların yağmurlu gitmesinden değildi. Sadece eski bir aşktan kurtulmuş, bir yenisine başlayamamıştım. Aşk benim alışık olduğum bir şeydi. Aşksız bir insan nasıl yaşar, nasıl yer, nasıl dolaşır, neler düşünür diye merak ederdim. Herhalde böyle bir insan şehrin uçsuz bucaksız caddelerinde gölgesini arkasına takarak gezmez, Unkapanı Köprüsü’nden mavnaları seyretmez, parklarda avarelikten hoşlanmaz, aşk filmlerini sevmezdi. O, işini gücünü bilen, caddelerde hep hızlı hızlı koşan, tramvayları doldurup taşıran, ayakları çıplak çocuklara sadaka vermeyen bir insandı. Yalnız kendi için yaşar, başka bir şey bilmezdi.
Sayfa 7 - Can Yayınları Altıncı Basım 1990Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
600 syf.
·
Puan vermedi
·
29 günde okudu
Gaslight
GaslightYılmaz Özdil
9.4/10 · 162 okunma
Reklam
Son 20 yıldır sistematik olarak yayılan asılsız bilgilerle kafa karışıklığı yaratılıyor, gerçekler bilinçli olarak deforme ediliyor, gerçeğin yerine sahte monte ediliyordu. Öyle bir rüzgar estiriliyor ki, kendinden şüphe etmeye başlıyorsun, ben aslında böyle düşünmüyorum ama, herhalde ben yanlış düşünüyorum demeye başlıyorsun. Uganda seviyesine düşmüşken, şahlandığımıza inanıyorsun. Çöpten marul toplanırken, enflasyonun azaldığına inanıyorsun. Bankalarını madenlerini limanlarını santrallarını barajlarını, hatta toprağını yabancılara sattılar, yerli olduğunu zannediyorsun. Tank fabrikanı bile elaleme vermişken, milli olduğunu düşünüyorsun. Şüphe tohumları ekiliyor. Beynin sisleniyor. Sahtekarları dürüst kabul ederken, namuslu insanlar hakkında acaba'ların oluşuyor, namuslu insanlardan kuşkulanıyorsun. Yalancıya inanıp, doğru söyleyenden işkilleniyorsun.
Kişinin kendi çıkarı için başkalarını manipüle etmesine, yanıltıcı telkinlerde bulunmasına, insanı kendi aklından şüphe eder hale getirmesine, kurbanın duygularını istismar ederek, gerçekle bağını koparmasına, hiç yaşanmamış bir olayı yaşanmış gibi göstermesine, yaşanmış bir olayı ise hiç yaşanmamış gibi kabul ettirmesine, kurbanını yalnızlaştırıp, aciz hissettirip, körü körüne kendine bağımlı hale getirmesine “gaslighting” deniyordu. İnsan zihninde gerçeğin yerine gerçek olmayanı koymaya, ikna ederek yanlışı doğruymuş gibi inandırmaya, “gaslighting” deniyordu.
Gaslighting kelimesi “gaz lambası” olarak tercüme edilebilir ama, aslında içerdiği anlam itibariyle Türkçe karşılığı yoktu. Kelimenin kökeni, İngiliz yazar Patrick Hamilton'ın 1938'de kaleme aldığı “Gaslight” isimli tiyatro oyununa dayanıyordu. Eşine duygusal şiddet uygulayan bir adamla talihsiz eşinin hikayesi anlatılıyordu. Adam türlü türlü yanıltıcı telkinlerde bulunup, kadının gerçekle bağını koparıyor, aşağılayarak özgüvenini yerlebir ediyor, gaz lambasını kısıyor mesela, sonra da kısılmadığını, kadının hayal gördüğünü söylüyor, kadın kendi aklından şüphe etmeye başlıyor, kadını yavaş yavaş delirdiğine ikna ediyordu. Hollywood'ta filme çekilen, yedi dalda Oscar'a aday olan, İngrid Bergman'a en iyi kadın oyuncu Oskar'ı kazandıran bu tiyatro eserindeki manipülasyon tekniği, psikoloji biliminde aynı isimle “gaslighting” olarak tanımlanıyordu.
Benim yüzümden başlarına gelen zorluklara gülümseyerek katlanan sevgili eşim ve kızıma... Yılmaz Özdil
"Kalabalığı yönetmek için hurefeden daha etkili bir şey yoktur."
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
DERZ. İki roman arası öyküler… Doğan Kitap tarafından yayımlanan DERZ, Kinyas ve Kayra’dan bugüne Hakan Günday’ın çeşitli mecralarda yayımlanmış yazıları ve öykülerinden bir seçki. Anakara Seyir Defteri fanziniyle beraber…
Hakan Günday
Hakan Günday
suya yazsa okurum. Yine karanlık dehlizlere çekti beni. Bazı öyküleri diğerlerine göre daha etkileyici idi. İyi okumalar, iyi seyirler. "Hiçbir dünyalı bu dünyaya dayanamaz ya da katlanamaz ya da yalan söyler ya da küfreder ya da ölür ya da bölünür ya da kopar ya da tapar ya da kusar ya da susar ya da kaçar ya da kırar ya da kalır ya da ayırır ya da okur ya da korur ya da doğurur ya da boğulur ya da dağılır ya da bağırır ya da sarhoş olur ya da aşık olur ya da koşar ya da yürür ya da durur ve kurur ve solar ve sorar ve kazar ve yorar ve dolar ve boşalır ve kasılır ve kalır ve yaratır ve inanır ve yaratılır ve savaşır ve yaralanır ve dener ve yanılır ve dener ve yanılır ve dener ve yanılır ve dener ve yanılır ve dener ve yanılır ve dener ve yanılır ve dener ve yanılır ve dener ve yanılır ve yazar ve dayanır.”
Derz
DerzHakan Günday · Doğan Kitap · 0968 okunma
Kim olduğunu o zamanlar çözememiştim. Ama bunca yıldan sonra galiba artık biliyorum. Hatta onun olduğundan adım kadar eminim.
Sayfa 185Kitabı okudu
4.046 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.