Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hafsa Abdullah

"Dava, İnsanlık Davası..." (Sadık Yalsızuçanlar)
Biz, yolcuyuz. Burada sonsuz kalmak için gelmedik. Burası bir istasyon gibi. Buradan gideceğiz ve sonsuz yolculuğumuz devam edecek. Gerçekten insan olabilmek için önümüzde upuzun bir yol var.
Reklam
Dayanıklı Toplum (Savaş Ş. Barkçin)
Bugün Batılı toplumlar başta olmak üzere her toplumda devlet var, bilgi var, bilim var, teknoloji var, uzmanlar var, sistem var, kanunlar var, para var. Var oğlu var. Ama bir şey yok. Nedir o kritik şey? Ahlâk. Yani kendisi olmak ve karşıdakini kendisi gibi saymak. O yüzden bütün bu saydıklarımız insanı insana yaklaştırmıyor, aksine uzaklaştırıyor.
Dayanıklı Toplum (Savaş Ş. Barkçin)
Batılı güç odaklarının risk ve kriz dediklerinin çoğu kendilerinin doğurduğu sorunlardır. Bu da Batı'nın başka bir üçkağıdıdır. Batılılar kendi yedikleri nanelere "dünyada böyle sorunlar var" veya "insanoğlu ne kötü" diyerek bütün insanlığı ortak ederler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Bay Jenkins," dedi Meg. "Beni dinleyin, şimdi hatırladım: Bir çivi yüzünden nal kaybedildi; bir nal yüzünden at kaybedildi; bir at yüzünden bir süvari kaybedildi; bir süvari yüzünden bir mesaj kaybedildi; bir mesaj yüzünden çarpışma kaybedildi; bir çarpışma yüzünden koca savaş kaybedildi; kaybedilen bir savaş yüzünden tüm krallık kaybedildi ve bunların tek nedeni, atın nalındaki eksik bir çiviydi."
Sayfa 239Kitabı okudu
"Bay Jenkins, Benjamin Franklin'in o hep tekrarladığınız sözünü hatırlayın: 'Hepimiz birbirimize kenetlenmeliyiz, yoksa o kemendi her birimizin boynuna ayrı ayrı mutlaka geçirirler.' Aynı şey insanlar, mitokondriler, farandoller ve gezegenimiz ve sanırım güneş sisteminiz için de geçerli. Hepimiz hep birlikte uyum içinde yaşamalıyız, aksi takdirde yaşayamayız. ..."
Sayfa 197Kitabı okudu
Reklam
"Tuhaf, mantıksız şeyler sadece uzak galaksilerde olmuyor. Mantıksızlık o kadar sinsice süzülerek içimize sokuldu ki neredeyse hiç farkına varmadık. Kendi ülkemizde yaşadığımız ve bundan birkaç sene önce mümkün olabileceği aklımızdann geçmeyen olayları bir düşün."
Sayfa 115Kitabı okudu
Bir yerde okumuştum, "Gerçek kahraman, olağanüstüne çıkan değil, olağanda kalabilme gücünü koruyandır."
Sayfa 274Kitabı okudu
"Sert bir dönemeçten geçiyoruz," dedi. "Sert dönemeçlerin kanunları da sert olur," dedi. "Oysa daha sert kanun düşünmemeli, daha akıllı kanun düşünmeli," dedi.
Sayfa 267Kitabı okudu
"En önemsiz çekişmelerde anlaşamamanın sebebi, çoğu zaman aynı fikri ileri süren insanların aynı kelimeleri başka anlamlarda kullanmalarındandır."
Sayfa 266Kitabı okudu
Hiç dayanamam, yaşayamam derken, Allah'ın rahmeti sabır makamı iner üzerinize ve kalbiniz genişler, göğsünüz ferahlar. Bir bakmışsınız başınızın üzerinde kara kışlar dolanıyorken, dallarınız kupkuru olmuş, yapraklarınız size veda etmişken ansızın bahar gelir. Yasemin kokar elleriniz. Yaradan'ın bu ikramına tefekkürle şükre durur dallarınız. Aynen bu sırada, olmadı mı?
Reklam
Bunları yaşayan ben değilmişim gibi uzaktan izliyordum bu kederli kadını. Bir gün içinde gözlerinin altı çökmüş gibiydi. Bu dünyaya çivi çakacakmış gibi ya da ölüm hiç onu ya da sevdiklerini bulmayacak gibi hayretler içindeydi yaşananlara. Öyle ya kederi biz hep uzaklarda ararız. Oysaki her gün dünyanın bilmem hangi köşesinde insanlar sizin tahayyül edemeyeceğiniz acılar yaşar. Her an ölecekmiş gibi canı hareler içinde yanar ancak nefes almaya devam eder. Bunlara nasıl katlanabildiklerine şaşar kalırsınız, "Ben olsam dayanamazdım," dersiniz. Ardından o keder bir gün gelir elbette sizi de bulur. Bulmadı mı?
Sormadan edemiyor insan; "Sevginin ne olduğunu çocuklarımıza öğretmeye ne zaman başlayacağız? ..."
İşinden, kazancından, sosyal hayatından memnun bekâr bir okurum, "Mutluyum ama hep bir eksiklik hissediyorum," diye yazmış. Halk ozanı Âşık Mahmut Çelikgün, "İnsanları bu hayata bağlayan, aşk sazının bir telidir evlilik," demiş. Değişik toplum ve kültürlerde evlilik üstüne yapılan yüzlerce araştırmayı gözden geçiren bir bilimsel çalışmadan şu sonuç çıkıyor; "İnsanlar var oldukça evlilik de var olacaktır ve insanlık evlilik sayesinde gelişecektir."
"Yakından bilmeyince aldanırsın... Aldanmak istersen, bildiğini bilmezden gelirsin!"
"Yalnızlık anlaşılamamaktır." demişti ya Cemil Meriç. Ben de şöyle diyorum bütün bunların üstüne aslında; "Bazen birilerine bir şey anlatmanın en iyi yolu; anlatmamaktır..." Ne de olsa anlamıyorlar ve anlamayacaklar... Yaşasın mukaddes yalnızlığım.
Sayfa 150Kitabı okudu
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.