“Gel hadi,” dedim omzunu pışpışlayarak. “Kimse teşekkür etmese de hakkımız olanı alalım.”
Tek kaşını kaldırıp omuzuna vuran elime baktı. “Beni kaçırıyor musun?” diye sordu. “Hem de şiddet uygulayarak.”
“Sonuçta senden daha güçlüyüm.” Elimde değilmişçesine omzumu indirip kaldırdım.
“Güçsüz birine karşı ne acımasız bir tutum.” Dudaklarını birbirine bastırıp başını ağır ağır iki yana salladı. “Seni acımasız ve zalim ve utanmaz ve kötücül yaratık...”
“Güzel,” diye ekledim yürümeye başlayarak.
“Ne güzel?”
“Acımasız, zalim, utanmaz ve güzel yaratık diyecektin...”
“Ve kibirli...”
Omzumun üzerinden ona dönüp “Birileri şeytanın en sevdiği günah olduğunu söylemişti,” diye göz kırptım.
Hayaller ve gerçekler...
Sığ sular ve boğulanlar...
Düşman safları ve dostluk bağları...
Artık tek başına boğulmayacaksın.
Boğulmayacaktı.
Artık tek başına boğulmayacaktı.
"Çok tuhaf bir imajın var,” diye ağzımdan kaçırdım. “Bu şey her neyse kesinlikle moda olmasın Daren.”
"Öyle mi?” dedi tasasız bir şekilde adama bakarken. “Ben de mor sakal bende nasıl durur diye düşünüyordum.”
“Hayır hayır...” Başımı iki yana salladım. “Sen böyle çok iyisin.” Kaşlarını kaldırarak başını bana çevirdi. “Öyle mi?” "Hi hı."
“Bu kadın adamdan anlıyor dostum,” dedi. Yüzünü yeniden iri cüsseliye dönmüş, bir de sırıtmıştı.
Bu adam flört etmekten anlıyor dostum.
"Çok tuhaf bir imajın var,” diye ağzımdan kaçırdım. “Bu şey her neyse kesinlikle moda olmasın Daren.”
"Öyle mi?” dedi tasasız bir şekilde adama bakarken. “Ben de mor sakal bende nasıl durur diye düşünüyordum.”
“Hayır hayır...” Başımı iki yana salladım. “Sen böyle çok iyisin.” Kaşlarını kaldırarak başını bana çevirdi. “Öyle mi?” "Hi hı."
“Bu kadın adamdan anlıyor dostum,” dedi. Yüzünü yeniden iri cüsseliye dönmüş, bir de sırıtmıştı.
Bu adam flört etmekten anlıyor dostum.
Bana yine öyle bakıyordu. Dünyadaki en önemli şey benmişim gibi. Sanki kutsanması gereken bir okyanusmuş gibi. Benden nefret etmene dayanabilirim ama onu seveceksin diye ödüm kopuyor, der gibi. Yalanbaz, hayalbaz, oyunbaz, hilebaz Ateş Lordu gibi.
Herkes susuz kalmıştı, Daren onsuz. O gittiğinden beri tuttuğu nefesi şimdi vermişti sanki. Bütün bedeni yıllardır onu ele geçiren o kurak histen, istiraptan arınmıştı.
“Sen de kimsin?" Ruhların tutuşması, iki kişiyi tek bedende buluşturması...
Senin diğer yarınım.
Senin eksik parçanım.
Senin hiç kapanmayacak yaranım.
Seni mahvedecek olan da benim, kurtaracak olan da. Sana yaklaşmaması gereken de benim, uzak kalamayan da.
Onu çok iyi tanıdığını düşündü, ona karşı öyle büyük bir özlem çekti ki bir an önce gidip kollarını etrafına sarmak istiyordu. Kaybettiği kanatları, kaybettiği işığı, kaybettiği dostluğu, hiç sahip olmadığı bir sevgiyi... Hepsi bambaşka parlayan bu kızda bir araya gelmişti. Gece Yarısı Lordu Daren içinde mutlak bir ışık huzmesinin doğduğunu hissetti, yeniden gökyüzünde salınıyormuş gibi hissetti, en sevdiği dostu Arın'ın benzerini hissetti, o kız için her şeyi yapabilecekmiş gibi büyük bir arzu hissetti. Sevgi dedikleri şey de belli ki buydu. Hem istediği hem de kaybettiği her şeydi.