Günlerdir yağıyorsa
Yağmur ekime doğru
Son çamaşırları içeri aldın da
Kesik elektrik bir mum bile yok
Karanlıkta kaldınsa
Yerin hakkındır.
Bir insanın beşikten mezara
Başından geçecekleri
Biraz biraz yazdınsa
Dilek-şart kiplerinde
Dönen atlıkarınca
Birden yavaşladıysa
Ve birisi seninle
Aynı yerde yalnızsa
Övün hakkındır.
Ve basın bir değirmen taşı
Boyuna uğuldarken
Hiç rahat uyudun mu
Ve şimdi önüne düşüyorsa
Belki bundan sonra
Avun hakkındır.
Bugün evin önündeki sokağın ağaçlarını budamaya geldiler. Bodrum katının penceresinden seyrettim. Ağaçlarda kuş konacak dal bile kalmadı. Bir tedavi mi, önlem mi, abartılan aptallık mı - karar veremedim. Geçen pazar eskort delikanlılar vardı bende - onların çıplak hallerini andırıyor ağaçlar şimdi: Pürüzsüz gövde. Hiç değilse onlarda konacak bir dal uzanıyordu boşluğa. Evet evet - ağaçlar organsız, hadım edilmiş halde demek daha doğru.
İşçiler kopardıkları parçaları götürseler de etrafa saçılan yüzlerce yaprağı süpürmediler.
Delikanlılar da boşalıp gitmişlerdi.
Bir şeyler hep birbirine benzemek zorunda.
“Bana bakmamış olan tüm bu bakışlarınız.” - “Söylediğiniz ve muhatabı olmadığım tüm bu sözler.” - “Ve geciken, direnen mevcudiyetiniz.” - “Ve zaten olmayan siz.”
Bazıları yakınları içinde ölür
Gelirler çağrıya
Sıkıntılı, gergin hava
Bir şey söyleyebilir.
Susarlar, kımıldar
"Çay yapın!" der mesela.
Çay gelir, içerler
Yıkılışlar, kalkışlar aynı güne raslamasa!
Öğlen bir dostu gömdüm, gece eğlentideyim
Suç benim miydi, çağ.
Demin ezan okundu, uydum Tanrı çağrısına
Derken yollara düştüm, dik açı bacakların
Birleştiği nokta
Suç benim miydi, çağ.
Bir erdemi sayıkladım belki uzun bir süre
Sanki bir tapınakta
Bu çok açık bir kitaptır,. belli oluyor
Suç benim miydi, çağ.
Tanrı onları dört gözden ayırmasın
Hiçbiri anne baba yokluğu bilmesin.
Büyükler gidince çocuklar küçükse onlar da ölmeli
Çünkü kendi evlerinden gayrı evler el evleri
Hele o kış ayları korkulu akşam üzerleri...
Bizler ki büyükken bu kadar yalnızız da
Ya onlar küçücük kalırsa ardımızda?
Hem onlar geç büyürler, sonra ne güç büyürler
Daha yavru dünyanın farkında değiller
Üşümüş soğuklarda yatağımıza gelirler...
Bizler ki büyükken bu kadar yılmışız da
Ya onlar küçücük kalırsa ardımızda?