Bayılıyorum sonunu tahmin edemediğim, okuyucuyu şaşırtan kitaplara! Aslında kitaba başlarken Poirot veya Miss Marple'sız bir hikaye olduğu için yüksek bir beklentim yoktu. Zira yazarın bugüne kadar okuduğum, alışkın olduğumuz Miss Marple ve Poirot'suz kitaplarından o kadar da zevk almamıştım. Ama bu kitap bu hissi yıktı! Heyecanla okuduğum bir Agatha Christie kitabı daha bitti!
Böylece bir şeyin ayırdına vardım; herkesin öyküsü başından sonuna kadar farklıdır. Bir süreliğine ikisi birmiş gibi gözükse bile kimsenin öyküsü aslında kimseninkiyle birlikte gitmez.
O kadar sevimli bir kitaptı ki.. Yaşıtlarından farklı düşünen, farklı davranan 12 yaşındaki Suzy'nin tek bir arkadaşı vardır; Franny. Anaokulundan beri yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen bu iki dostun arasına 'büyümek' girer. Bunun üzerine bir de Suzy korkunç bir haber alır; Franny boğularak ölmüştür. Gittikleri okul gezisinde dünyanın en zehirli denizanasını gören ve mükemmel bir yüzücü olan eski dostunun kazara ölmüş olabileceğine inanmayan Suzy işin peşini bırakmayacak, arkadaşının kazara ölmediğini kanıtlayacaktır... Kurgusu güzel, akıcı, içimi ısıtan bir kitap oldu Hayalet Kalp.
Hayalet KalpAli Benjamin · Yabancı Yayınları · 20163,018 okunma
O kadar güzel bir kitap okudum ki... Mucizeleri Saymak kalbime dokundu adeta. Kitabın konusunu ilginç bulmuş ama başlarken bu denli etkileneceğimi düşünmemiştim. Willow'un içinde kopan fırtanalara tanık olmak, onun bu fırtınanın üstesinden gelme hikayesini 'izlemek' çok keyifliydi. Kaç yaşında neler yaşamış olursak olalım hiç beklemediğimiz, ummadığımız insanların hayatlarımıza dokunuşuyla bambaşka yerlere ulaşabiliyoruz. Ben 12 yaşındaki aşırı akıllı Willow'un koca koca yetişkinlerin hayatlarını pozitif yönde değiştirişine, insanların kalplerine dokunuşuna hayran oldum. Bazı insanlar karşımıza hiç yoktan çıkarlar, bize öyle dersler verirler ki hayatımız boyunca unutamayız. Aile sıcaklığını, dostluğu, iyiliği, insanın hayatla mücadelesini ve en önemlisi mucizelerin gerçekten var olduğunu anlatan harika bir kitap.
Kitap 3 araştırmacı arkadaşın bir takım efsanelerden yola çıkarak sadece kadınların ve kız çocuklarının bulunduğu Kadınlar Ülkesi'ni keşfetmelerini konu alıyor. Öncelikle yazıldığı dönem için çığır açan bir kitap olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Yazar bize kadınlar tarafından yönetilen inanılmaz bir ütopya veriyor. Dolayısıyla ilk 3 - 4 bölümü okurken ben de aynı bu ilginç dünyayı keşfeden Kadınlar Ülkesi'ndeki 3 erkek gibi oldukça meraklı ve heyecanlı hissettim. Kadınların kurduğu ve yürüttüğü inanılmaz düzenden büyülendim gerçekten. Ancak kitap sonraki kısımlarda tekrara düşmüş gibi geldi bana. Kadınların farklı konularda geliştirdiği düzen (eğitim, kılık kıyafet veya iş yükü gibi) sürekli olarak övülüyor ve bir yere bağlanmıyormuş hissi verdi bir süre sonra. Bu kitabın bir de "Bizim Ülkemiz" adında bir devam kitabı da var, henüz onu okumadım ancak devam kitabı var diye de konunun bu kadar havada bırakılmasını doğru bulmadım açıkçası. Benim için şahane başlayan kitap sonrasında bir balon gibi söndü. Yine de yazıldığı yıldan ve kurulan ütopyadan yola çıkarsak ortalamanın üzerinde bir kitap kesinlikle.
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · Otonom Yayıncılık · 201812bin okunma
Okuduğum en ilginç kitaplardan biriydi. Hikaye içinde hikaye olması kurgusunu sevdim. Kitabın ana karakteri David Zimmer olmasına rağmen yazar diğer karakterlerin hayatlarının bu kadar derinine inebilme ve bunu okuyucuya aktarma konusunda oldukça başarılı bir iş çıkarmış. O kadar ki sanki kitaptaki karakterlerin her biri (özellikle de Hector) sanki gerçekte de varmış hissiyatı uyandırdı bende. Ayrıca insanın en dip noktada bile pes etmeyişini, bazen hiç de umursamadığımız şeylere bir zaman gelince nasıl hırsla tutunduğumuzu, kaybedişleri / kazanımları, kısacası insanın varoluşunun doğasını çok güzel bir kurguyla anlatan bir kitap Yanılsamalar Kitabı.