Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Burcu Dündar Zeypak

Bir kitapta okumuştum, çektiğimiz acının derinliğinin bilincine ancak, o acı bittikten sonra varırmışız ve büyük bir şaşkınlıkla, nasıl dayanabildim böylesi cehennem azabına, dermişiz. Gerçekten de öyle olmalı; yaşam olağanüstü bir şey. Yaralarımız şaşılası bir hızla kapanabiliyor. Kapanmış yaraların izleri üstümüzde kalmasa akıttığımız kanı bile anımsamayız. Zamanla izler bile yok oluyor. Yavaş yavaş silikleşip sonunda hiç kalmıyor. Bana da öyle olacak.
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
Bütün sorumluluk kadının omuzlarında, acıyı çeken, aşağılanan da hep kadın. Sizinle sevişti diye orspu dersiniz ona. Sözlüklerde bu sözcüğün erkekler için karşılığı yok., yeni bir tane uydurmak da anlambilime aykırı olur. Binlerce yıldır sözcüklerinize, kavramlarınıza, baskınıza zorla boyun eğdirttiniz bizi. Binlerce yıldır, hiçbir zarara uğramadan gövdelerimizi kullanıyorsunuz. Binlerce yıldır susmaya zorladınız bizi ve ana olmak göreviyle kısıtladınız. Her kadında bir ana ararsınız. Her kadının size analık yapmasını istersiniz; kendi kızınızın bile. Kaslarımızın sizinkiler kadar güçlü olmadığını söylersiniz, ondan sonra pabuçlarınızı boyatmak için bile bizim emeğimizi sömürürsünüz. Beyninizin bizimkinden daha üstün olduğunu söylersiniz, sonra da eve getirdiğiniz aylığın nasıl harcanacağını saptamak için bile zekamızı sömürürsünüz. Ömrü billah çocuk kalırsınız, en ileri yaşlara değin çocuksunuzdur, yedirilip temizlenmek, öğüt almak, hizmet görmek, avutulmak, korunmak istersiniz tüm tembelliğiniz ve zayıf yanlarınızla.
Bir kadın ancak kendine saygı duyduğu sürece başkalarından saygı bekleyebilir, ancak kendine inandığı zaman başkaları da inanabilir ona.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Unut o saçmalıkları, yan yana, el ele olmak güzel şey. Hayat, insanların el ele tutuştuğu, birbirine yardım ettiği, birbirini avuttuğu bir ortak yaşamdır. Bitkiler bile yan yana oldular mı daha iyi açarlar, kuşlar sürü halinde göç eder, balıklar sürü halinde yüzerler. Tek başımıza ne yapabilirdik?
Çalışmak da güzel, içinde her an kıpırdayan bir sevinç varsa eğer. Çalışmanın yorucu ve aşağılayıcı olduğunu savunurken yanılıyordum. Bağışla beni, öfkeden, kaygıdan her şeyi kapkara görüyordum.
Reklam
Yaşam, ışık öylesine güzel ki... Ağaçlar ne güzel, toprak, deniz ne güzel... Buralarda deniz pek çok, kokusunu alıyor musun, gümbürtüsü sana değin ulaşıyor mu ?
128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Doğmamış Çocuğa Mektup
Doğmamış Çocuğa MektupOriana Fallaci
8.4/10 · 1.947 okunma
24 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Cesur Fırfır
Cesur FırfırAngela McAllister
9.3/10 · 192 okunma
Gerçeklerin en korkuncunu görmedin daha; dünya değişir ve hep aynı kalır.
Yüzyıllar, bin yıllar geçti dünya kurulalı, ama insanlar hala belirsiz bir yarına inanarak çocuk yapıyorlar, çocuklarının kendilerinden daha iyi bir yaşam sürdüreceğini umarak. O daha iyi yaşam da, topu topu boktan bir kaloriferli evse... Sıcak, rahat yerlerde olmak iyidir tamam, ama tek başına mutluluk vermez, onurunu koruyamaz. Kaloriferli yerlerde de küstahlıkla, türlü dertlerle, şantajla karşılaşacaksın.
Reklam
Hangi düzen, hangi ideoloji altında doğarsan doğ, her zaman bir başkasının halısını temizleyen bir kadın, çikolata isteğiyle yanıp tutuşan, utanan bir çocuk olacaktır.
Kaçınamayacağın bir başka yasa da yemek için paraya, uyumak için paraya, bir çift ayakkabı giyebilmek için paraya, kışın ısınmak için paraya gereksinmen olacağı ve bu parayı kazanmak için çalışmak zorunda kalacağın. Çalışmanın gerekliliğinden, çalışmanın yaşam sevinci verdiğinden, çalışmanın onurundan çok söz edecekler sana. İnanma. Bu dünyayı kim düzenlemişse onun işlerini kolaylaştırmak için uydurulmuş bir yalan.
Ama o karanlıkta, o daracık yerde, bu koskocaman ve acımasız dünyada olabileceğinden çok daha özgürsün. Orada kimseden izin almak, kimseden yardım istemek zorunda değilsin, çünkü yanında kimse yok ve tutsaklık nedir bilmiyorsun. Burada, dışarıda sayısız efendin olacak. Bunların ilki de ben olacağım üstelik. İstemeden, belki bilmeden, benim için doğru ve gerekli, ama senin için öyle olmayan şeylere zorlayacağım seni. Örnekse, işte şu minicik tatlı patikler. Benim için dünya tatlısı şeyler, ama ya senin için
Şimdi olduğun yerde yalnızsın, görkemli bir yapayalnızlık... Tek deneyimin kendinsin. Oysa biz, dışarıdakiler pek çoğuz. Milyonlarca, milyarlarcayız. Deneyimlerimizin her biri başkalarına bağımlı, sevinçlerimizin, acılarımızın her biri ve..
Annemi seveceksin. Seveceksin onu, çünkü ona kalırsa çocuksuz bir dünya dünyanın sonu demektir. Seveceksin onu, çünkü iri ve yumuşacıktır, üstünde rahatça oturulacak geniş, yumuşak bir kucağı, seni koruyacak iki kocaman yumuşak kolu, binlerce minik çanın aynı anda çalışını andıran bir kahkahası vardır. Nasıl öylesine gülebildiğini hiç anlamamışımdır; ama şimdi düşünüyorum da herhalde çok ağlamışlığından olsa gerek..
967 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.