Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Burcu Dündar Zeypak

Ama... Erkek doğarsan da aynı ölçüde sevinirim. Hatta belki daha da çok, çünkü o zaman aşağılanmaktan, ezilmekten, kullanılmaktan kurtulmuş olursun. Sözgelimi erkek doğarsan karanlık bir sokakta tecavüze uğramaktan çekinmen gerekmeyecek. İlk bakışta kendini kabul ettirmek için güzel bir yüze, zekanı saklamak için biçimli bir gövdeye gereksinme
Reklam
Biliyorum, erkekler tarafından, erkekler için düzenlenmiş bir dünya bizimkisi. Diktatörlükleri öylesine eski ki, dilleri bile etkisi altına almış.
Gövdenin içinde bir başka can saklamanın, bir yerine iki olmanın eşsiz bir görkemi var.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ama gene de, en mutsuz anlarımda bile, doğmasaydım üzülürdüm gibi geliyor.
Belki de birbirimize söyleyecek bir şeyimiz kalmadığı için yazıyorum.
Reklam
Neşe bulaşıcıdır filan diyorlar. Yalan. Neşe kolonya gibi bir şey. Dökünüyorsun, o an ferahlıyorsun. Sonra uçup gidiyor burnundan, elinden, üzerinden. Kasvet öyle değil ama, zamk gibi, bulaşıyor ve dokunan herkese yapışıyor.
Sayfa 123Kitabı okudu
Kıyametin çok gürültülü olacağını sanıyoruz ya kim bilir belki de sessizdir. Sessizlik gürültüden çok daha ağır bir şey.
Sayfa 170Kitabı okudu
Zenginin zengin diye derdi olamaz. Fakirin fakir diye. Gencin genç diye. Yaşlının yaşlı diye. Kime hak lan bu dert dediğiniz şey? Niye sormuyor kimse birbirne derdini? Niye dinlemiyor?
Sayfa 197Kitabı okudu
Reklam
“İnsan böyle bir şey. Nerede, hangi yaşta olursa olsun, kabuğunu kırıp içine baksan içi cılk yara. Yarasız, dertsiz, sırsız insan yok da, işte kimisi üstünü iyi örtüyor. Ben de örttüm.”
Sayfa 198Kitabı okudu
Çoğu sağlığı yerindeyken onu en son ne zaman gördüğünü hatırlıyor, bu son karşılaşmayla ilgili bütün ayrıntıların, tam yerin, günün, havanın, birbirlerine söyledikleri sözlerin peşine düşüyorlardı. Kendi halinde her zamanki gibi akıp giden hayatın bir anının böyle titizlikle hatırlanıp anılması, babamın ölümünün akıllarını nasıl başlarından aldığını ifade etmeye yarıyordu.
Biriyle tamamlanmayı beklemenin beyhudeliğini anlamıştım. O eksik parça bir başkasının bedeninde, varoluşunda değildi. Eksik parça yoktu hatta. İnsan anne babasından tam ve bütün doğuyor, kendini büyütüyor, güzelleştiriyor ya da kıyıyordu kendine. Ya içinde zeytinlikler, bağlar bahçeler büyütüyordu ya da kendine engel oluyor ve kurak bir kayalığa dönüşüyordu.
Sayfa 236Kitabı okudu
Dünyaya gözünü açtığın andan beri yanında olan, sırt sırta verdiğin, kol kola gezdiğin, nefeslendiğin insanlar hiç gitmeyecek sanıyorsun. Belli ki insan hiçbir şey bilmiyor.
Sayfa 207Kitabı okudu
Oturduk kıyıya, sustuk biraz. Susmak ne çok şeyi paylaşmaktır, göreceksin.
Sayfa 193Kitabı okudu
552 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.