Ve sık sık aklına gelen bir düşünce, yani bütün bunların aslında layığıyla yaşamadığından kaynaklandığı ne zaman aklına gelse, hemen hayatının ne kadar düzgün olduğunu hatırlıyor ve bu tuhaf düşünceyi kovuyordu kafasından.
Cahil kişilerin ruhu gübrelenmemiş, sürülmemiş topraklar gibi katıdır. Önyargılar bu ruhlara, kaya diplerinde biten otlar gibi sımsıkı yapışır, inatla büyürler. Bunları söküp atmak, kökünü kurutmak zor mu zordur; bunu biliyordum.
Bu işi kitap kendisi yapabilirdi, Stuart’ı kitaba nesnel bir bakışla girme zevkinden yoksun bırakmak istemiyordum: Haritasız, pusulasız, elinden tutacak kimsesi olmadan girmeliydi.