Zihninde oluşan her türlü fikir, onu giderek artan bir süratle ve istikrarlı bir biçimde, bu karşı konulmaz çekim merkezine doğru sürüklüyordu. Kuluçkaya yatmış huzursuzluğunun, mutsuz vatanında, kötü niyetli insanların kötü eylemlerinden kaynaklandığını şimdi anlıyordu ve yine fark ediyordu ki, burada onlardan çok daha iyi koşullarda yaşarken, kan dökülmesine engel olacak, merhametin ve insanlığın gereklerini yerine getirecek hiçbir şey yapmamıştı.