Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hangisisiniz?
Ben (a) Yardımcı mıyım? (b) Yapıcı mıyım? (c) Plancı mıyım? (d) Hayalci miyim?
sizce hangisi
(a) Çok sayıda insanla mı vakit geçirmeyi tercih ediyorum? (b) Az sayıda yakın arkadaşımla mı vakit geçirmeyi tercih ediyorum? (c) Ailemle mi vakit geçirmeyi tercih ediyorum? (d) Yalnız mı vakit geçirmeyi tercih ediyorum?
Reklam
"Ah, keşke o zaman yaşamış olsaydım! " - budala ve ciddiyetsiz insanların konuşmasıdır bu. Daha çok, c i d d i y e t l e incelenen her tarih parçası karşısında, geçmişin en vaat edilmiş ülkesi bile olsa bu, şöyle bağınlacaktır sonunda: "Sakın yeniden dönmeyelİm oraya! O çağın ruhu, yüz atmosfer yüküyle ezecektir seni, iyisine ve güzeline sevinemeyeceksin, kötüsünü hazmedemeyeceksin." - Bizden sonraki dünya da kesinlikle aynı yargıda bulunacaktır bizim çağımız hakkında: dayanılmazdır, ondaki yaşam yaşanılmaz olmuştur. - Peki herkes kendi çağına dayanır mı? - Evet, üstelik çağının ruhu sadece onun ü z e r i n d e değil, i ç i n d e de olduğu için. Çağın ruhu kendine direnir, kendini taşır.
Sayfa 155
Ancak yokluk öğretir bir bireyin gerekli* oluşunu ve gerçek mezar yazıtı, geç kalmış bir iniltidir. *Yokluk: Noth; gereklilik: Nötig sein. (ç.n.)
Sayfa 153
İnsanlar aslında sadece çok eskiden kökleşmiş, ya da yavaş-yavaş-oluşmuş olana önem verdikleri için, öldükten sonra da yaşamak isteyen biri, sadece soyunun sürmesi için değil, daha çok bir g e ç m i ş için de önlem almalıdır: bu yüzden her türden despot (despotça sanatçılar ve politikacılar da) tarihe seve seve şiddet uygular, tarih kendilerine yönelik bir hazırlık ve bir merdiven olarak görünsün diye.
Sayfa 133
Mal insanın elindedir ama hükmünde değildir. Allah(c.c) malı dilediğinden alır, dilediğine verir.
Sayfa 746Kitabı okudu
Reklam
Bilim, edebiyat sanatından daha soylu karakterler gerektirir: daha sade, daha az hırslı, daha azla yetinen, daha dingin olmalı, öldükten sonra adının anılmasını pek düşünmemeli ve birçoklarının gözünde, böyle bir kişilik kurbanının gözüne ender olarak uygun görünen konularda kendilerini hesaba katmamaları gerekir. Tüm bunların yanına, farkında oldukları bir başka kayıp daha eklenir: uğraşılarının tarzı, sürekli en büyük soğukkanlılığı gerektirmesi i s t e n ç l e r i n i zayıflatır, ateş şair ruhlu karakterlerin ocağındaki gibi gürül gürül yakılmaz: ve bu yüzden genellikle daha yaşamlarının baharında en büyük enerjilerini ve parlaklıklarını yitirirler - ve dediğimiz gibi, bu tehlikenin f a r k ı n d a d ı r l a r . Her koşulda, daha az parladıkları için daha az yetenekli g ö r ü n ü r l e r v e olduklarından daha az olarak kabul edilirler.
Sayfa 95
Çağımız iki bakımdan şanslı sayıla bilir. G e ç m i ş açısından tüm kültürleri ve onların ortaya koyduklarını tadıyoruz ve tüm zamanların en soylu kanıy la besleniyoruz, bağrından bu kültürlerin doğduğu güçlerin büyüsüne, onlara geçici olarak zevkle ve ürpertiyle teslim olabilecek denli yakın duruyoruz hala: eski kültürler ise sa dece kendi kendilerinin tadına bakahilmişler ve kendilerin den ötesini görememişlerdi, daha geniş ya da daha dar ka vis li bir kapak örtülmüş gibiydi üzerlerine; gerçi ışık düşüyordu buradan üstlerine, ama bakışları bunun dışına çıkamıyordu. G e 1 e c e k açısından ise, tarihte ilk kez insani-evrensel, insanların yaşadığı tüm yeryüzünü kuşatan hedeflerin mu azzam ufku açılıyor önümüzde. Aynı zamanda bu yeni gö revi kibirlenmeden, doğa-üstü yardırnlara gerek duymadan üstlenebileceğimiz güçlerimizin bilincinde olduğumuzu da hissediyoruz; çabamız istediği gibi sonuçlanabilir, güçleri mizi abartmış olabiliriz, en azından hesap vermek zorunda olduğumuz hiç kimse yok kendimizden başka: insanlık bu andan itibaren kesinlikle ne isterse onu yapabilir - çünkü olağanüstü insan-arılar var ki, tüm şeylerin çanağından her zaman sadece en acı ve en sıkıcı şeyleri emmesini biliyor lar; - ve aslında her şeyde biraz vardır bu bal-olmayandan. Bu kişiler çağımızın betimlenen mutluluğunu kendilerince duyumsayabilir ve hoşnutsuzluk kovanlarını doldurmaya devam edebilirler.
Sayfa 86
DÜMEN SUYU
Ah, okumaya başlamadan önce Çiçeklere su vermek lazımdır. M.C. Anday
Sayfa 47
Yengeç: Bazı ressamlara çok düşkünüm -özellikle Rene Magritte’e. Sahip olduğum resimlerin çoğu onun. O benim gözde ressamım. Akhilleus: Çok ilginç imgeler olduğunu söylemeliyim. Bir bakıma, Magritte’in bu resimleri BENİM gözde sanatçım M.C. Escher’inkileri hatırlattı. Yengeç: Bunu anlayabiliyorum. Magritte ve Escher paradoks ve yanılsama dünyalarını araştırmakta büyük gerçekçilik kullanıyorlar; ikisi de belli görsel simgelerin anımsatıcı gücüne dair keskin bir duyguya sahip ve- çoğu kere hayranlarının bile belirtmekte başarısız kaldığı bir şey - ikisi de zarif bir çizgi duyusuna sahip.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.