çağrı
@cagrikeser1453
Ölüm Allah'ın emri de, şu ayrılık olmasaydı.
137 okur puanı
Eylül 2017 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Hangi kalp için ölü derler? Şu kalp için ölü derler ki; ibadetini yapamadığında üzülmez, hata ve günah işlediğinde pişman olmaz.
Sayfa 56
Bir babda şu söylendi: nefsinden razı olmayan bir cahil ile yoldaş olman, nefsinden razı olan bir alimle yoldaş olmandan daha hayırlıdır. Nefsine uyan alimin ilmi nerde,?
Sayfa 56
Gönül eri garip olmaz.
Sayfa 52
Okur Takip Önerileri
Sözde Hikmet çoktur. Birincisi kimden geliyorsa onun kalbini kisvesini taşır.
Sayfa 52
Hicret ve niyetin kimin için? Bir gece yarısı uyandığında yatağından kalk şöyle yıldızlara bir bak. Düşün! Madem ki içinde bulunduğun yer konuştuğun kimse sana feyz vermiyor terke mani olan ne?
Sayfa 51
Kader teneffüs ettiğin her nefeste seninle
Sayfa 51
Apartman katlarında birbirini tanımayan komşular camide toplantılarda bir cemaat oluşturamıyor belki sadece Ramazan'ın rahmeti ve bereketi ile teravih namazlarında gülümseyen ruha rastlıyoruz. Arka saflarda ara sıra gülüp aksi ihtiyarı kız dursalarda saf tutup namaz öğrenen yumuk elleri açıp dua eden çocuklara.
Sayfa 47
Zaman geçti.
Mahalle dağıldı,eski evler yıkıldı, o mor salkımların süslediği sokaklar yol oldu; açılan bulvarın etrafında çok katlı binalardan oluşan yeni kentler kuruldu. Buralarda yeni camiler yapıldı ama sanıyorum cami artık hayatın atardamarına kan gönderen bir kalp daima atan bir yürek olmaktan çıktı.
Sayfa 46
Paralar otomatik makineden akıyor. Çarklar dönüyor evraklar mühürleniyor parmaklar otomatik olarak düğmelere klavyelere uzanıyor yekpare zaman kıyım kıyım kıyılıyor insanlar esniyor lar saate bakıyorlar. Müezzin minareye dahi çıkmıyor minare bir aksesuar oldu. Az sonra zil mi çalacak ezan mı okunacak? Fark etmiyor. İnsanlar otomatik olarak gökdelenin bol durumundaki rutubet kokulu mescide yöneliyor.
Elektriğin ulaşamadığı bir daha başına çıksın diyorum orada bir sabah ezanı dinlesem. Kesret içinde kaybolan yaralı kalbim şifa bulur mu dersiniz?
Yoksa bu derdin dermanı lokman'a mı kaldı?
Sayfa 44
Buldozerlerin, matkapların sesten hızlı uçakların,milyara varan arabaların kompresörlerin mityalyözlerin, bombalarım gökdelen ormanların arasında idi bu erimeyi içine sindiremeyen er kişiler onu hoparlör ile duyurmaya denediler. Ezan insan sesi olmasından çıkıp bir alet sesi oldu. Öteki sesli aletlerini arasına karıştı. Hoparlör den yükselen ses müezzini kalbinden fışkıran haykırış değil artık. Onun kalitesi aletin kalitesine bağlandı.
Sayfa 44
Eşref-i mahlukat ezana başlayınca alem sükût eder.
Sayfa 43
Ezan bir feryattır bir çığlık.
Özellikle uçuruma doğru gidenlere uçurumun kenarında dolaşanlara uçurumdan uçanlara
Sayfa 42
Görülen umumi manzaraya bakarak Hac nedir, diye sorulsa şu cevabı veririm: Telaş
Peki bu telaş nedir diye devam ederse şöyle açıklarım: Hacının her iki dünyayı da aynı anda fethetmek için kapıldığı heyecandır.
Vakit dar kalabalık fazla yapılacak iş çok orada gülümseyerek tekrar ettiğim gibi müşkülat ziyade.
Hacının bu dünyadan istedikleri de öbür dünyadan istedikleri de çok say say bitmiyor.
Sayfa 37
İnsanlar içinde bir insan Allah'ın kulu ve elçisi olarak yaşadı makam mevki peşinde olmadı. Bir meclise vardığında boş bulduğu yere oturdu; taç ve taht istemedi. Her türlü gösterişten kaçınan sade bir hayatı oldu. Hasır üzerinde uyudu. Elbisesini diker, ayakkabıların tamir eder, keçileri sağar, evi süpürürdü. Eline ne geçerse muhtaçlara dağıttı, vefat ettiğinde üzerinde bir yamalı elbise bulunuyordu.
Sayfa 15
Göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, hayvanlar ve ağaçlar ve insanların bir kısmı Allah'a secde ederler ayetini biliyorum sayılanların arasına ben de karışmak istiyorum. Alnımı toprağa koyayım ve içimden geçen ırmaklar şöyle sesleniversin:
Evvel ve âhır O' dur.
Zâhir ve bâtın O'dur.
Sayfa 12