Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Metin

Metin
@calimlimetin
13 okur puanı
Mayıs 2018 tarihinde katıldı
"Her şey her zamanki gibi işliyor. Hiçbir şey olmadı ama tatlı ve anlatılamaz bir gizem gerçekleşti; dönen çemberin içinden çıktım."
Reklam
Oysa sevgi kendine katlanmak ve kendini taşımaktatır. Bununla başlar. Bu gerçekte seninle ilgilidir; sen daha tavlanmadın; yalnızlığını kabul edene ve sevmeyi öğrenene dek başka ateşler gelmeli üzerine.
"İlk tanrılar, yüce tanrılar dünyaya hayat verdiklerinde her şeyin ne işe yaradığını, neden var olduğunu net bir şekilde anlatmamışlar. Bu açıklamasını yapmadıkları şeyler arasında gözler de varmış. Gözlerin bakmaya yaradığını anlatmış mı tanrılar insanlara? Hayır, anlatmamışlar işte. Bu yüzden ortalarda gezinen ilk erkekler ve kadınlar, sendeleyip birbirlerine çarpıp dururlarmış, istemedikleri şeyleri tutar, istediklerini tutamazlarmış. Tıpkı günümüzde birbirlerine çarptıkları için tökezleyen, ihtiyaçları olanı, daha iyi birer insan olmalarını sağlayacak olanı değil de istemediklerini alan, ona zarar veren pek çok insanın yaptığı gibi. Çünkü gözleri varmış bu ilk erkeklerin ve kadınların, ama bakmazlarmış. Birbirinden farklı şekillerde ve farklı renklerde gözleri varmış."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Albert bir dahaki sefere sevgilinizle kavga ederken anadilimiz olmayan başka bir dilde konuşmamızı öneriyor. Böylece tartışmamız , içinde ilkel atışmaların daha az geçtiği daha rasyonel bir arenaya taşınacaktır.
"Devamlılık sadece hayvanlara özgüdür fakat başlangınç, insanın ayrıcalığıdır."
Reklam
Aynı anda hem Yusuf, hemde firavun olarak, rüyamı yorumlamaya koyuldum. Rüyaların çoğunda, insanların görünüşüne aldanmamak gerektiğini biliyordum; bunlar kılık değiştirmiş olabilirler, başkalarının yüzünü taşıyor olabilirler; kadetrallerdeki, cahil arkeologlar tarafından birleştirilmiş, birinin başı diğerinin vücudu üzerinde duran, sıfatları ve isimleri birbirine karışmış, sakat azizler gibi. Rüyalardaki insanların isimleri bizi yanıltabilir. Sevdiğimiz insanı rüyada sadece hissettiğimiz acının şiddetinden tanıyabiliriz.
Olympos'un nektarıyla yarışabilecek hazlar yaşayacaksın. Bloch, kendisine "üstadım" diye hitap etmemi alaylı bir tonda rica etmişti, kendisi de bana aynı şekilde hitap ederken alaylı bir ton kullanırdı. Ama aslında bu oyundan zevk alıyorduk, çünkü insanın, adlandırdığı şeyi yarattığına inandığı yaşlardaydık henüz.
Kant Eleştiri'den, Heidegger de "Yeni Tanrı" dan söz eder.
Göçmen umudunu hiç kaybetmez, bütün dünya onun ahırı gibidir.
İnsan hiçbir şey değilken, merkezdir de. O herşeydir, çünkü ilâhî Logos'u cisimleştirdiği ölçüde, yaratılmış diğer varlıklardan koparak yaratılışın gözbebeği olur; ama hiçbir şeydir, çünkü kurucu bir merci değildir. Olduğu, temsil ettiği her şeyi bir Başkası'ndan almıştır. Ve bu Başkası, en sonunda, evrenin dipsiz temelidir.
Reklam
"Altyapılardaki biçim değişiklikleriyle kafalar değiştirilemez, bizzat kafaların altüst edilmesi gerekir. Uyumsuzluğumun farkına vardığımdan beri sorunlarımın değişmediğini görmenin şaşkınlığı içindeyim."
Mutlu olmadığımız zamanlarda umudumuzu kaybetmemeliyiz. Mutluluk bir sanattır ve her sanat öğrenilebilir.
Suyun boşluğu her zaman doldurmasından doğanın boşluğu sevmediği sonucu çıkarıldı; ancak bu sonuç suyun on metreden yüksek olduğu ve daha fazla yükselmediği durumu açıklamakta başarısızdır.
104 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.