Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kollarındayım artık. Dostun olmaya geldim. Gülen yüzünle bak bana.
Efsaneler kenti, güzel Diyarbakır... Yaşanası sevdalardan mahrum koyma bizi. Başka diyarlarda filizlenmiş sevgileri yabancılamak yakışmaz sana.
Reklam
Onun sende kalmasını sağla. Kol kanat ger gurbetten gelmiş konuğuna. Kendinden bil, benimse... Seviyorum seni Diyarbakır.
Mutluluk, satır aralarında gizli değil midir?
Sayfa 339 - Doğan Kitap, 37.Baskı, NE MUTLU TÜRK ÜM DİYENE!Kitabı okudu
Diyarbakır... Dar bir eşikten geçip geldim sana. Huzurundayım. Hoşgörü kapını açık tut.
Çocukluğumu, genç kızlığımı; temellerimi İstanbul'da bırakıp, yepyeni bir sayfa açıyorum yaşamıma. Pırıl pırıl, yeni doğmuş bir bebek gibi tertemiz... Benim ve benim dışımdakilerin yazılarıyla, çizileriyle, karalamalarıyla şekillenecek; gerçek kişiliğini zaman içinde görebileceğim, şu an için belirsiz, gizem dolu bir sayfa...
Reklam
Yedi Kardeş Efsanesi
"Çocuğu olmayan bir kadın, her gün kocası tarafından dövülmektedir. Canından bezen kadın, burcun üzerine çıkar. Kayaların üstünden atlayıp intihar etmekten başka umarı kalmamıştır. Tam kendini atacağı sırada, Hızır görünür gözüne. Kadını intihardan vazgeçirir. Evine gitmesini ister. Bir süre sonra hamile kalır kadın. Hamileliği boyunca her gün burca gelip, Hızır'ı gördüğü yerde, çocuğunun erkek olması için dua eder. Duaları kabul olur ve nur topu gibi bir erkek çocuk doğurur. Sonraki yıllarda, peş peşe altı erkek çocuk daha doğurur. Çocuklar büyür, cesur birer delikanlı olurlar. Annelerinin vasiyeti üzerine, üç katlı burcun içine yedi oda yapıp, buraya yerleşirler. Bir sabah uyandıklarında, kalenin kalabalık bir düşman ordusunca kuşatıldığını görürler. Burcu almaya gelen düşmanla, cesurca savaşırlar. Surların büyük bir bölümünü ele geçiren düşman komutanı, burcun düşmemesine kızmıştır. Kendisi başta olmak üzere, kalabalık bir grupla saldırıya geçer. Teslim olmayı akıllarına bile getirmeyen, ölümüne savaşan yedi kardeş, bedenlerinin her yanına, çok sayıda dinamit bağlayıp ateşlerler. Dinamitlerin patlamasıyla, burcun üzerindeki askerler, başlarındaki komutanla beraber havaya uçar. Yedi kardeş de şehit olurlar. Komutanını kaybeden düşman ordusu, büyük kayıplar vererek dağılır. Yedi kardeşin sayesinde kale kurtulmuştur. Havaya uçan burcun yerine, bu yedi kardeşin anısına, yeni bir burç yapılır."
"Diyarbakır surlarını, şehri saran basit bir duvar olarak görmeyin sakın," diyor Haşim. "Kuruluşundan bu yana, bu toprak yaşayan uygarlıkların en güzel göstergesidir surlar... Bir açık hava müzesi de diyebilirsiniz buna."
Basıp geçtiğin yere dönüp bakmayacaksın! Ama, ileriye doğru adım atmakta da aceleci olmamak gerek.
Sayfa 339 - Doğan Kitap, 37.Baskı, NE MUTLU TÜRK ÜM DİYENE!Kitabı okudu
Bayram dedikleri, insanın sevdikleriyle kucaklaşması değil miydi?
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.