İnsanlar Irmaklar gibidir: Hepsinde su aynı sudur, her yerde birbirinin aynıdır, ama bir ırmak dar, hızlı, geniş, sakin, temiz, soğuk, bulanık, ılık olabilir.
Sırf bir insanı yargılarken ilk önce bu insanı dinlemek gerektiğini, mahkeme önünde bütün insanların eşit olduğunu, insanlara, özellikle de hakkında hüküm verilmemiş olanlara işkence etmemek, onları dövmemek gerektiğini söylediği için herkesin onu herhangi bir partiden saymasına ve liberal diye adlandırmasına oldu bitti şaşardı.
"Daha önce de kendini mükemmelleştirmeye, daha iyi bir insan olmaya çalıştın, ama bir şey çıkmadı" dedi ruhundaki ayartıcının sesi. "Bir daha denesen ne olacak sanki? Hem bir tek sen değilsin ki, herkes böyle, hayat böyle" dedi aynı ses.
Bütün insanlarda olduğu gibi Nehlüdov'un içinde de iki insan vardı. Biri başkalarına da yarar getirecek iyilikler peşindeki ruhsal insan, diğeri yalnız kendisi için iyilik arayan ve bu iyilik için dünyanın bütün iyiliklerini gözden çıkarmaya hazır tensel insan.
Bu korkunç değişikliğin tek nedeni, kendine inanmayı bırakıp başkalarına inanmaya başlamasıydı. Kendine inanmaktan vazgeçmiş, başkalarına inanmaya başlamıştı, çünkü kendine inanarak yaşamak çok zordu. Kendine inandığında sorunlarını kolay sevinçler arayan hayvansal "ben" in yararına değil; neredeyse her zaman bu hayvansal "ben" e karşı koyarak çözümlemesi gerekiyordu.
O zamanlar dünya ona sevinçle ve heyecanla çözmeye çalıştığı bir bilmece olarak görünürken, şimdi yaşamdaki her şey, içinde bulunduğu koşullarla belirlenen, basit ve açık şeyler olarak görünüyordu