Herkesin seri de en sevdiği kitap, benim en sevmediğim kitap oldu. Gerçekten zorlanarak bitirdim. Özellikle Christian’ın kabız haraketleriyle mücadele etmek aşırı zordu. Sonlara doğru katlanamayacak noktaya geldim. Stella’yı kafaya takmış, bunu kabullenemiyor (ve bence kafaya takma olayı fazla korkunç) işte “o bir bulmaca çözersem bu iş bitecek” gibi deli saçması şeyler söyleyerek kendini avutuyor. (Açıkçası biri beni bu şekilde kafaya taksa ülke değiştirirdim.) KOSKOCA ADAM aşık olduğunu iş işten geçince anlıyor.
Twisted serisi başlı başına kocaman bir balon. Şöyleki; ilk başlarda Ana ablamız güzel başlıyor ama sonlara doğru sanki yazma istediğini kaybetmişte hadi kitap bitsin der gibi takılmış gibi. Bütün kitapları öyle ve AŞIRI UZUN. Şimdi günahına girmemeyeyim bazı kitaplarını okurken eğlendim yalan yok lakin işte uzunluğundan dolayı insan artık bitse de gitsek modunda oluyor. Böyle Romcom bir kitabın 500 küsür sayfa gibi bir şey olmasına gerek yok. (Bence)
İkinci kitaba gerek var mıydı bilmiyorum. Çok fazla uzatılmıştı, bir noktadan sonra canım aşırı sıkıldı.
İlk yarı aşırı heyecanlı okudum ama ikinci yarıya geçtikten sonra özellikle Zafira’nın bazı gereksiz hareketlerinden dolayı kitaba bakış açım değişti. İlk kitapta bildiğim Zafira gitmiş sanki karakter gelişimi gerilemiş gibiydi..
Yaşanan olaylar fazla fazla uzatılmıştı. Hele sonda madem her şey bu kadar kolaydı bunca acıyı boşuna mı çektik yahuuu!!!
Son ve bazı şeyler hava da kalmış gibiydi. Yine de, her şeye rağmen bu kitap beni farklı diyarlara götürdü. Dili, sihirli gibiydi. Seriyi bitirmek beni mutlu etti lakin gıcık Nasir’e veda etmek üzdü…