Peygamberimiz (a.s.m) yirmi beş yaşına gelmişti. Amcası Ebû Tâlib kendisine: “Ey yeğenim! Sen de biliyorsun ki ben malı mülkü olmayan biriyim. Her geçen gün sıkıntılarımız artıyor. Ne malımız kaldı, ne de bir ticaretimiz.” dedi. Bu konuşmadan sonra bir teklif, bir öneri gelmesi kaçınılmazdı. Ve öyle de oldu.