"Birden Fesübhânallah dedim; bu gurbetlere ve karanlıklara nasıl dayanılır diye düşündüm. Kalbim feryâd ile dedi:
Yâ Rab! Garîbem, bîkesem, zaîfem, nâtüvânem, alîlem, âcizem, ihtiyârem.
Bi-ihtiyârem, el'aman-guyem, afv-cuyem, meded-hâhem zidergâhet İlâhi!"