"Aynı sürüdeniz Jonathan, biz senin kardeşleriniz." Kendilerinden gayet emin, sakince konuşuyorlardı. "Seni daha yükseklere, evine götürmeye geldik." "Benim evim yok, bir sürüye ait değilim. Ben, toplumdan dışlanmış biriyim. Şu an, Büyük Dağ Rüzgârı'nın doruklarında uçuyoruz. Artık bu yaşlı vücut, birkaç yüz fitin daha üstüne çıkacak güçle değil."