Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çiğdem Şahin

Sabitlenmiş gönderi
Sıradaki hayat senin şerefine!
'''... Çiğdemim, sakın unutma, hayat çok güzel bir rüya. Onu, uyanacağını unutmadan ama uyanmaktan da korkmadan yaşa. Hep peşinden koşacak hayallerin olsun. Büyürken onlara inanmayı bırakma ve ertelemeden yaşa. Arada bir denize renkli taşlar atarken filan bana da seslenip muştula: 'Anneanne! Ardımda boynu bükük hiçbir hayal bırakmadan, doya doya yaşıyorum!' Ben de sana bir yerlerden göz kırparım o zaman bir şekilde. Dikkatli bakarsan görürsün muhakkak beni. Mesela yıldızlı bir gökyüzünde, mesela kulağına taktığın kiraz küpede, mesela ekmeğindeki çilek reçelinde. Hem sen unutmazsan ben hiç ölmem ki neticede...'' Mektup kağıdına bir damla yaş düşüyor gözlerimden. Ve ıslanan kağıdı koklarken fısıldıyorum sessizce: Bak, ne sen ölüsün ne de ben ağlamayı unutmuş bir cesedim anneanne. Sıradaki hayat senin şerefine!
Büyük Ev -Nermin Yıldırım
Reklam
Çiğdem Şahin
@cgdmshnn·Bir kitabı okumaya başladı
Korkudan da Büyük Bir Şey
Korkudan da Büyük Bir ŞeyBaran Güzel
7.7/10 · 20 okunma
Çiğdem Şahin
@cgdmshnn·Bir kitabı okumaya başladı
Mucizeler
MucizelerElena Medel
5.5/10 · 39 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
152 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Arkada Yaylılar Çalıyor
Arkada Yaylılar ÇalıyorMelikşah Altuntaş
7.6/10 · 295 okunma
Yıllar sonra bit tweet'te okudum, sarı özlemin ve nostaljinin rengiymiş. Bir defterin üzerini sarıyla kapladıklarında anladım, bazı şeyleri içimden dökebilmeyi ne kadar özlediğimi.
Reklam
Ah! İnsanlar! Bütün vicdanlarıyla gizli bir sözleşme yaparak rahatlama imkânını kandırmacada ararlar.
Sayfa 142
Açıkça, kalplerini meydana atarak, bütün bu giriş sözlerini bir tarafa bırakarak birbirine, ''Gel!'' diyemezler miydi? Mademki üstesinden gelinemeyen bir kuvvetin aciz mağluplarıydılar, mademki etlerinde, kanlarında, ciltlerinin üstünden geçen mıknatıs yüklü dalgalarda öyle hayata galip gelen zorba bir kimyanın alevlenmesi hadisesi vardı ki ona ister istemez itaat edecekler, onun dolaşımına mecburen kapılacaklardı, doğrudan doğruya, ''Seni istiyorum, senin olacağım!'' demek daha makul olmaz mıydı?
Çocukken okuduğum kısaltılmış bilimkurgu klasiklerinde 2000’li yılların göğü uçan otomobillerden geçilmiyordu. Yıl olmuş 2022, dolmasını beklediğim dolmuşun arka köşesinde, tozlu camdaki “Beni yıka” yazısına bakıyorum.
"Bu anlattıklarım karşımdakinin ilgisini çekiyor mu acaba?" Herkes kendine bu soruyu sorsa, dünya daha güzel bir yer olur. Ben de fazla sorduğum için bu kadar suskunum sanırım. Sürekli hiçbir şey anlatmamakla, ağzımdan kerpetenle laf alınmasıyla suçlanıyorum. Benimki de hoş değil. Ortasını bulmak lazım.
Dedikodu rahatlatıcıydı. Dedikodu kendinden bahsetmeme fırsatıydı. İç dünyasıyla fazla teması olmayan insanlar bu nedenle bayılırdı ona. Ben de güya iç dünyamda yaşıyordum ama sohbetlerimin yarısından çoğu dedikodudan ibaretti.
Reklam
Bazı şeyler bir tek bana mı acayip geliyor?
Çiğdem Şahin tekrar paylaştı.
Ben uzağı, hiç gidemeyeceğimiz yerler sandım. Meğer uzak, bir yüreğin bir yüreğe varamadığı yermiş.
Çiğdem Şahin tekrar paylaştı.
Bak, bütün tınılar isyan bütün kemanlar gece duysana, kopuk ve uzak bir şeyler var aramızda ya beni bırak, ya sarıl bana.
Birhan Keskin
Birhan Keskin
İşte böyle biriyim ben, tek bir an için yıllarını bile feda edebilen...
Cem Güventürk
Cem Güventürk
Kafa Dergisi - Sayı 113 (Şubat 2024)
Kafa Dergisi - Sayı 113 (Şubat 2024)
422 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.