Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şeyma

Reklam
Savaş, kıtlık ya da salgın hastalık sonucu yaşamlarını yitiren şehitlerin ruhları için istekle dua ederken görürdüm onları. Başlarını yere eğip, korku ve etin dolgunlaştırdığı popolarını kaldırarak secdeye varırlardı. “Yurtseverlik” sözcüğünü her kullandıklarında, aslında Allah’tan korkmadıklarını, kafalarındaki yurtseverlik kavramının yoksulun, zenginin toprağını, onların kendi topraklarını savunmak için ölmesi gerektiği anlamına geldiğini hemen anlardım, çünkü yoksulun toprağı yoktu.
Sayfa 38
Mezun oldukları liselerin pilav günlerinde, genelde çok tanımadıkları birine, bazen de eski erkek arkadaşlarına aşık olan çok insan tanıdım. Çoğu bu kişilerle evlendi. Bu evliliklerin bir kısmı başarılı oldu, bazıları ise felaketle sonuçlandı. Ben bu kişilerin çoğunun çağrışımla aşık olduğuna inanıyorum. Onların asıl sevdiği, gençliğe özgü neşeydi, okul günleriydi, önlerinde uzanan o heyecan dolu yaşama atılmak için duydukları sabırsızlıktı.
Sayfa 49

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her türlü zorbalığın toplum tarafından makul ve yerinde bir gereklilik olarak karşılandığı, beraat kararı gibi her türlü merhamet göstergesinin toplumda tatminsizlik ve intikam duyguları uyandırdığı bir dünyada adaleti düşünmek gülünç değil midir?
Sayfa 8
Gerçi elimizin altında kitaplar var, ama bu canlı bir sohbetin, karşılıklı ilişkinin yerini tutmuyor. Çok da doğru olmayan bir kıyaslama yapmama müsaade edecek olursanız, bence kitaplar notaya, sohbet ise şarkı söylemeye benziyor.
Sayfa 22
Reklam
İyi günde, kötü günde demiştik evlendiğimizde. Sorun, aynı günün, biri için iyi diğeri içinse kötü olabilmesinde elbette.
Sayfa 26
Ne pahasına olursa olsun sıkılmak istemiyoruz ancak ben, sıkılmaktan hoşlandığımı fark ettim. Sıkıntının hakkı yeniliyor... Sıkıntının ötesinde tatmine benzer bir şeyin bulunduğuna şüphem yok.
Sayfa 61
Nasıl muhtaç olduğumuz havayı istemem demeye, mekan içinde bir yer işgal etmekten vazgeçmeye kuvvetimiz yoksa, bize verilen bir aşka almamaya da iktidarımız yoktur.
Sayfa 81
“Sizi kendim kadar tanıyorum. Bundan daha büyük bir zırva olur mu? Kendimi ne kadar tanıyorum ki?
Sayfa 104
Çok güzel anlar hüzünlüdür her zaman. Geçici olduklarını duyar insan, durdurmak ister, bir şey gelmez elinden.
Sayfa 200
497 öğeden 481 ile 495 arasındakiler gösteriliyor.