Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şeyma

160 syf.
9/10 puan verdi
“İnsanların kederli olmayı çok sevdiği yıllar. Her şeye sinmiş bir Maltepe sigarası kokusu, bir ucuzluk, bir pazardan alınmıştık, bir muşambalık.” Bizi biz yapan, bizi insan yapan pek çok detay var bu öykülerde. Bandırma’yı, Erdek’i, Çan’ı, sarışın ve çilli Serkan’ı, Evrenos’u, Gülderen’i, kara Şefika’yı, bizi derinimizden, utançlarımızdan, çocukluğumuzdan yakalıyor sanki. Yeşilçam’da komik ve saçma gelen pek çok sahne vardır ama o kadar bizi yansıtır ki bu yüzden garipsemeden kabullenir ve izlemeye devam ederiz. Bizim coğrafyada olur böyle şeyler, mümkündür deriz. Bu öyküler de tam olarak öyle; samimi, sıcacık, bizden. Salçalı ekmek mesela… “Bari ekmeğe salça sürüp verseydi annem.” Bu cümleden sonra kendimi, çocukluğumda dedemle, yemeğe daha vakit çoksa anneannemden gizli atıştırdığımız o lezzetli anıda buldum. Ya da futbolcu kartlarını biriktirme işi, marifet saymak bunu, arkadaşlarla yarıştırmak… Ama bu öykülerin hepsinin nostaljik ve gülümsetici olduğunu düşünmek yanılgı olur. Çünkü karşı karşıya kalınan şey ölüm, ayrılık, aşk acısı, haksızlık, fakirlik olacak çoğunlukla. Yine de karakterlerin başına gelen kötü olaylara üzülürken bir anda gülümserken bulabilirsiniz kendinizi. En sevdiğim kısım da bu olabilir öykülerdeki; mizahın ve acının bir arada olduğu bir anlatım biçimi. Kitapta sevmediğim, sıkıldığım, bitsin diye hızlı hızlı okumaya çalıştığım bir öykü bile olmadı. Yazarın diğer kitapları da okunma sırasında yerini aldı. Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar.
Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde...
Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde...Mahir Ünsal Eriş · Can Yayınları · 20212,664 okunma
Reklam
192 syf.
8/10 puan verdi
“Tutamak sorunu dedim. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez.” Sokaklarda aylak, başıboş gezintiler... Bulabilmeyi umut ederek, arayarak... Kafasında dönüp dolaşan düşüncelerden kurtulmak, kaçmak ve umut ettiği sevgiyi bulmak isteyen kahramanımız C.‘nin hayatını okuyoruz. Bilinç akışı tekniğiyle yazıldığından olsa gerek, başlangıçta adapte olmakta zorlansam da okudukça beni içine çekti. Yusuf Atılgan’ın yabancılaşma ve yalnızlık temalarını işleyişi hem yalın, süssüz hem de etkileyici. Kesinlikle sevdiğim kitaplar arasında yerini aldı.
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201960,1bin okunma