Cim

Cim
@cimoc
Allah kuluna yetmez mi ?! ( Zümer 36)
Emanete riayet etmeme, başa geçme sevdası, sözünde durmama, dostlarına ihanet, çıkarcılık ve adamkayırma, giybet ve söz götürüp getirme, gazap ve kin,fitne uyandırma ve ateşleme, başkasının değerini inkaretme, kendini beğenme, haddi aşma... ve daha benzerinice hastalık mikrobu, Islam'ın bünyesini etkisiz halegetirip, yıkmaktadır. Bunlar da, hiç şüphesiz İslami terbiye sisteminden sapmanın ve şahsiyetlerin bozulmasınin sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
Reklam
Ebeveynin çocuklarına gösterdiği şefkat ve karı-kocanın birbirlerine olan sevgisi gibi eskilerin hatıraları ve geçmişin kalıntıları hâline geldi. Ahlâkın yerine hâlâ ağırlığını hissettiren, kıymet ve değeri gittikçe yükselen sınai mahsuller, icatlar,istihsaller, ırkçılık ve milliyetçilik geçti.
Gece gündüz demeyip insanları irşad ediyorlardı. Müslümanlar da onlara bağlanmayı, gösterdikleri yoldan gitmeyi dinî bir hak ve hayatın gereği olarak değerlendiriyorlardı. Bu arada bazı zenginler, devlet mekanizmasında yer alan kişilerve günlük işleriyle meşgul olanlar, güzel ahlâka, ahiret işlerine, kalpleri temizleyip nefisleri ıslah etmeye son derece ehemmiyet veriyorlardı. Ne var ki bütün bunlar lambanın sönmeden önceki ışığına benziyordu. Çünkü din ağacının kökleri zayıflamış, hayat damarları kurumuş ve uzerınde amansız bir kasırga kopmuştu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tipkı görünen yıldızları kesinlikle inkaredip direten inatçı bir kör ve kaynaşan dünyayı ne çağıran ne de cevapveren hiç kimsenin bulunmadığı ölüler şehri zanneden bir sağır gibidir.İşte dinî duygudan mahrum olan kimse de böyledir. Görünmeyeni inkår eder. Metafizik konular ve dinî sahneler karşısında köpürür ve aslainanmaz. Kalpleri dehşete düşüren, gönülleri incelten ve gözleri yaşartanbüyük harikaları varın siz kıyas edin. "Ölüye hiçbir yara ıztırap vermez."
- Bütün bunları bırak. Diyorlar ki sen hiç gülmezmişsin.Bunun sırrı nedir? - Dünyada beni güldürecek bir şey bulamadım. Yolu cehennemin üstünden geçen bir insan nasıl gülebilir? Buradan geçip kurtulacak mı, yoksa yüzüstü cehenneme mi düşecek? "Içinizden hiçbiri istisna edilmemek üzere, mutlaka cehennemevaracaktır. Bu Rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür." (Meryem, 71)
Reklam
Dikkatli olun; bu dünya size ahireti unutturmasın. Allah dünyayı sevdiğine de verir sevmediğine de... Ahireti ise yalnız sevdiklerine verir.
Allah'ın Rasulü (sav) bize iki tane vaiz bırakmıştır. Bunlardanbirisi konuşarak, diğeri de susarak öğüt vermektedir. Konuşan Kur'an'dır. Susan ise ölümdür. Bu ikisi öğüt vericiolarak insana yeter. Vallahi ben ölüm korkusu bir an aklımdan çıksa kalbimin beni fesada sürükleyeceğinden endişe ediyorum.
Küçük bir yaprağın arkasında bir dünya gördüğünü zannederde koca dünyayı görmeden yaşar .
Yüksek insan dışına değil içine kıymet verendir .
Reklam
Zenginler, lüks ve konfor yüzünden dine aldırış etmiyor, ahirete önemvermiyor, ölümü ve ötesini düşünmüyorlardı. Çiftçiler ve işçiler de hayat şartlarının zorluğu, keder ve ızdıraplarının çokluğu nedeniyle tıpkı zenginler gibi dine önem vermiyorlardı. Hayatın sıkıntiları, fakirle zenginin ortak düşüncesi hâline gelmişti. Fakirin de zenginin de bir tek düşüncesi vardı, yaşamak. Hayat çarkı insanlar üzerinde olanca hızıyla dönüyordu.Fakat ne acıdır ki insanlar, bir kere olsun başlarını kaldırıp dine ve ahirethayatına yönelmiyorlardı. Ruh, kalp ve ulvi duygularla meşgul olmayahiç zaman ayırmıyorlardı.
Hindistan da eşitlik (!)
Eğer bir Brahman ( kabinler din adamları ) ölüm cezasını gerektiren bir suç işlemişse hâkim ancak onun saçlarını kesebilir. Fakat aynı suç diğer zümrelerden biri tarafından işlenirse ölümle neticelenir.
kısa ve öz
Bilgi rehberdir; hedeflere onunla varılır. Bilgi ışıktır; karanlıklar onunla aydınlanır. Bilgi şifadır; bütün hastalıklar onunla tedavi edilir. Yeterli bilgiden yoksun olan inançlar, hurafelere boğulur. Sağlıklı bilgilerle beslenmeyen tutum ve tavırlar bir sadmede yıkılıp giderler.
Sayfa 118Kitabı okudu
Hintili bilge soruyor; -Aklın ölümü nedir? Cevap ; -Düşüncenin terk edilmesi -Kalbin ölümü nedir? -Zikrin terk edilmesidir.
Bi tık ağır olmuş gibi sanki
"Son 5 yıl içinde hangi kitabı okuduğunuzu hatırlıyor musunuz " şeklindeki soruyu alacağınız cevap da büyük oranda tatminkar olmayacaksınız .Bu durumda muhatabınıza rahatlıkla müjdeleyebilirsiniz(!)" Gözünüz aydın Demans (bunama) sizi bekliyor" diye karşınızdaki kişi "Demans ne ola ki" gibi bir soru soracak olursa ona şimdi gelecek olan bölümü okuturuz tabii Eğer hala okuduğunu anlayacak kadar bir beyni kalmışsa..!
Beyin o kadar kıymetli ve nazik bir organdır ki, kendisine değer verilmediğini görünce küsüp gider Değerini bilmeyen ve onu doğru kullanmayanlardan uzaklaşır, ya da bir başka ifade ile geri alınır. Bunu sinir fizyolojisi üzerine çalışanlar bunu 'kullan ya da kaybet' ilkesiyle özetlemişlerdir. Hayatın ilk haftalarında, ilk aylarında ve belki de ilk yılında beynin birçok kısmı aşırı sayıda nöron üretir ve bunların aksonları diğer nöronlara bağlanmak için birçok dala ayrılır. Bu yeni sinir hücreleri diğer uygun nöronlarla, kas hücreleriyle veya salgı hücreleriyle bağlantı kuramazlarsa birkaç hafta içinde yok olurlar.
Reklam
Ademoğlu " Rabb'im bana ne diyor, ne demek istiyor? " diye merak dahi etmezsen; bireysel toplumsal, duygusal, düşünsel, siyasal, ekonomik hülasa hayatın tüm alanlarıyla ilgili hastalıklarına nasıl ve nereden deva bulursun? Kur'an eczanesine sahip olup da, bin birhastalığın pençesindeki yatalak bir hastanın bitkisel hayatına mahkum olmak, aslinda neyin cezasıdır?
Alak suresinde Allah (cc); -Oku..! diyor Buna karşılık kul; +Ne okuyacağım ki! -Oku..! +Okuyacağımda ne olacak.. Okuyanlar okudu da ne oldu , boşver. -Oku..! +Zamanım mi var ki -Oku..! +Okuduk okuyacağımız kadar , yeter ! Zamanım yok diyen kuluna Allah ; belki 30 , belki 40 , belki 70-80 yıllık ömür kredisi vermiş ve ona uysun diye göndermiş.
Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu ; Ümmetim beş şeyi helal görmeye başladı mı onların üzerine helak vardır. 1- Birbirini lanetlemek 2- İçki içmek 3- İpek elbise giymek 4- Kadınların makyajlı ve açık olarak süslenmesi 5- Erkeklerin erkeklerle kadınların da kadınlarla tatmin olması