Düşüncelerinin ağzı dili olmayacak;
Aşırı hiçbir düşüncenin ardına düşmek yok
Teklifsiz ol, bayağı olma
Dostların arasında denenmiş olanları
Çelik halkalarla bağla yüreğine
Ama her zıpçıktı, acemi çaylak arkadaşı da
El üstünde tutup elini kirletme
Kavga etmekten sakın, ama ettin mi de
Öylesine et ki korksunlar senden
Herkese kulak ver, sesini verme
Herkese akıl danış kendi aklını sakla
Kesenin elverdiği kadar iyi giyin
Zengin ama gösterişsiz olsun giydiğin
"Benim hikayem sürgünlükten daha uzun," fısıldıyor, "ben bir insanım." Birisi değilim. Biriyim. Ve bu iki iddia arasında ir -"-si" den çok daha fazla, kahrolası bir ömür boyu fark var. Ve bir her zaman, denizde ve karada, bir'e eşit olmalı.
Şunu hatırlayın. Millet Mersin 'e giderken tersine gidenler yalnız değildir. Biz, insanlık tarihi boyunca uzanan bir zincirin halkalarıyız. Çok kırılmış olabiliriz ama doğmaktan fazgeçmiş değiliz. Böyle düşünün işte lütfen.
Ne zaman ve dünyanın neresinde olursa olsun "Umut var mı? Nerede?" diye sorulduğunda son yıllarda hep aynı cevabı veriyorum:
"Kadınları takip edin. Genç kadınları takip edin."
Şimdi bu cevaba şunu eklemem gerek:
"Çocukları takip edin. İsyan edençocukları takip edin."
Kurallara uymuyorsa yerin de kalmıyor hayatta, evsiz kalıyorsun. Dantellerin, şiirlerin, zeytinleri ve ağzındaki kuşla öyle, nerelere gitsem diye diye...
Gürültüde fakirleşiverdik, geçenlerde oldu bu, aniden. Kimse bize sormadı kararları verirken. Kimse bizi dinlemedi bağırırken. Bir gürültü çıktı, birden kendimizi yoksul bulduk durup dururken.