Sözcükler ta içinde, derinde bir yerlere dokunmuştu. Başta ne olduğunu çıkaramadı, sadece nahoş bir duyguydu. Sonra büyüdü, büyüdü, sanki midesinin dibinden şişerek yukarı yükseldi, gırtlağından geçti. Sanki kusmak üzereymiş gibi. Ama öyle değildi. Yükselmekte olan şey bir feryattı, bir dehşet çığlığı ve öylesine bir güçle yükseldi ki ağzını tam zamanında açmamış olsaydı, kafası kesinlikle infilak ederdi.