Üst üste denk gelen birkaç olumlu yorumdan sonra okumaya karar verdiğim bir kitaptı. Yorumlardan dolayı beklentim de yüksekti açıkçası, dilinin sade olduğunu biliyordum ama bu kadarını beklemiyordum. Oldukça sade bir dil, dümdüz okunabilen, herkesin yazabileceği bir kitap gibi maalesef. Ben yazardan altı çizilmeye değer, üzerinde düşünülesi cümleler, farkındalıklar ve betimlemeler beklerdim. İlgimi çekmedi. Başladığım bir kitabı yarım bırakmayı sevmediğim için okumaya gayret ettim fakat okutmadı kendini, ben de zorlamadım…
Çanakkale’yi hiç verir mi Türkler
İstanbul’umuzu alacak bir er
Var mıdır dünyada nerde o asker
Bugün bizden vatan razı olacak
Nefer şehit ordu gazi olacak
Sayfa 129 - Boyabatlı Ömeroğlu Mustafa - Çanakkale DestanıKitabı okudu
“Bir elimizi bağlasalar tek elimizle Çanakkale’yi geçeriz!” Çanakkale Cephesi’ni böylesi küçük bir lokma gören İngilizler, tarihin en büyük müdafaası karşısında mağlup olacaklarından habersizdirler.
Acılar büyüktür, öfke ve kızgınlık sınırsızdır; aymayanların, hâlâ hiçbir şeyden ders almayanların, aklını başına devşirmeyenlerin haddi hesabı yoktur.
böyle olmayacaktı, bir şeylerin varlığı sadece hissetmekle kalacaktı
çağrı buydu, bütün çağrıların içinde en çok sesi çıkan çağrı bu,
can alıcı komut bu
Oysa ben dönüp durmadayım burada ha bire
Belki her seferinde gecikmişliğim ondan
Belki yanılmışlığım
Hangi sefere hüküm giydim
Hangisinde kaybettim bilseydim