Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

dilefrûz

Sabitlenmiş gönderi
Göğe bak, dedi şair bana, göğe bak ki, kalbin yumuşasın...
Reklam
Fikirler, fiile dönüşebilmek, gelişmek ve benliğimize nüfuz edebilmek için duyguların sıcaklığıyla ısıtılmaya muhtaçtır.
dilefrûz tekrar paylaştı.
Ben, dedi... ben hayatımı hayatımda kaybettim, değil mi? Ben aslında... hayatımı anlamsızca yaşamaya başladığım için kaybettim... böyle mi... ben hayatımı, misketlerimi kaybeder gibi, bir şeyi kaybetmiş gibi kaybetmedim.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Başarı; gerçekten isteyenlere, gerçekten çalışanlara ve ruhsal melekelerimizin vasıflarını ve kâbiliyetlerini öğrenip ona göre hareket edenlere bir ihsandır.
Uzun, zahmetli, sonsuz sabır ve sebata muhtaç olan nefse hâkim olma meselesini hemen bir 'Oluversin!' arzusuyla başarılacak gibi göstermek, daha başlangıcından ümitsizliğe mahkûm kılmak demektir.
Reklam
Biz kelimelerle düşünmeye o kadar alışmışız ki kelimelerin izah etmesi gereken hakikatler bize kendini açmaz, gizli kalır.
dilefrûz tekrar paylaştı.
Eve dön, şarkıya dön, gerçek denene sırt dön, hakikat kalbinde kaimmiş, git ama muhakkak kalbine dön.
Bir çölle her zaman başa çıkılır. Ama tek tek kum taneleriyle başa çıkamazsın.
Pek çok insandan geriye hatıralardan başka bir şey kalmaz.
Beni doğru sevmediler efendim, hep yanlış sevdiler, o yüzden kemiğim yanlış kaynadı.
Reklam
Dur Leyla, kalbine bak. Orada sana ait olmayan, zanlarla boyadığın, vehimlerle büyüttüğün mevsimler vardı, söndüler. Kalbin gerçek. Onun binbir tufanla sönmeyecek ateşi var. Upuzun kıyılar boyunca dalgalara boyun eğişi, sonra yeniden ortaya çıkışı. Kalbin son nefesini verene dek seninle gelecek. Başını yastığa koyduğunda seni huzurun ipekten örtüleriyle saracak. Kozanda çürümeden uyanamazsın, kalbine bak. Düşe kalka yürüdüğün yollar, ayağına dolanan patikalar, çatallanan niyetler, düğümler orada ayıklanacak. Kalbine bak. Maskeler aşınır, maskeler yorulur, maskeler düşer. O seni terk etmez, kalbine bak.
Sen hatalarınla beslendin, yaşamaya bak. Kalbinin karanlık ormanlarında, güneşine erişemediği kuytularda herkese sırtını dönüp avuç avuç hata yedin. Şimdiyse elinde o ormanlardan kalma dallar var. Aşkın ve nefretin bütün mevsimlerini tecrübe etmiş, kırgın, pişman, yorgun dallar. Bu dallarla odalara sığmazsın, evlere sığmazsın. Belki sığarsın ve bunu kimseye söylemezsin. Kimsenin bilmediği odalarda ölü bir daldan hatıralar fışkırır, tavana yürür ve henüz çiçeklenmemiş dallar boyunca sana aynı şeyi tekrar ederler: Sen bu acının üstesinden gelemezsin.
Ben bütün dillerde kaybetmiş biriyim, sen bütün dillerde açan bir çiçek.
Biliyor musun? Bir sözü başka dilde yeniden var etmek, onun aslını öldürmek demektir.
İnsan üzülünce yolunu büsbütün kaybediyor. Yolunu kaybedince kendi kalbine doğru bir dehlize eğiliyor; öyle çok, öyle amansız eğiliyor ki orada çakalların, porsukların bile bulamayacağı, sadece senin bildiğin bir yuvaya, sıcacık bir toprağa erişiyor.
Sen yalnızlığı iyi bilirsin. Ama bu kadar çok şey bilmek kalbini kırmıyor mu?
2.004 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.