Ben nerden başlasam, nasıl bitirsem asla bilmiyorum. Sokak Nöbetçileri'ne veda etmenin bu kadar zor olacağını hiç düşünmemiştim. 4 kitap için de şunu söyleyebilirim ki kalbim kırıldı, gözlerim yaşlarla doldu sonra karakterlerden birisi bir sonraki sayfada elinde bir yara bandıyla kalbime koştu, gözyaşlarımı sildi, yüzümü güldürdü. Kimi sayfada kahkahalarımı zor tuttum kimi sayfada gözyaşlarımı... Ben de onlarla beraber çocukluğumu affettim, çünkü çocuklar birer masal kahramanıdır. Yankı'nın, Helin'in, Koza'nın, Lal'in, Mutlu'nun, Işık'ın hikayeleri bitti belki ama Umut, Saye, Poyraz, Zeynep, Fırat, Nil ve Bartu'nun hikayeleri devam ediyor. Onlar sonsuza dek mutlu yaşamadılar belki ama 'her ne olursa olsun, birbirleri için yaşamaya devam ettiler'.
''Kendini sev, ruhun iyileşsin, gözyaşlarını sil, yağmurlar dinsin; sen suçlu bir çocuk değilsin.
Kendini affet, kalbin iyileşsin, gülümsemeye devam et, güneş açsın; biz suçlu çocuklar değiliz.''
"Sırlar olur, paylaşılır; kırgınlıklar atlatılır, ardından onarılır, onarılmasa bile o kırgınlıkla yaşamaya devam edilir çünkü sevgi üstün gelir, gidişler de vardır ama dönüşleri getirir. "
"Yarattığın gerçek adalet, vicdanının ve vicdansızlığının sesidir."
"Yarattığın gerçek adalet, sadece senin korkularından ibarettir. "
"Yarattığın gerçek adalet, kalbinin sesinden ibarettir. "
O kadar özlemişim ki Sokak Nöbetçileri'ni okumayı... Helin'i ve Yankı'yı... Seriye veda etmek beni çok zorluyor. Son kitabı nasıl okuyacağım bilmiyorum. Koza ve Helin'in bağı, bütün karakterlerin hikayesine girmemiz, yine başlarından eksilmeyen belalar, her şeye rağmen atılan kahkahalar ve tabii ki düşen tablolar! :) Her şey çok güzel ilerliyor. 3. kitap öyle bir bitti ki 4. kitabi elime nasıl alacağım korkusu sardı beni. Umarım en güzel şekilde veda ederiz