Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

hailey

hailey
@dusunceleriminbasucunda
282 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
Son birkaç aydır hayatımın çok depresif bir döneminden geçiyorum. Çok fazla pişmanlık duyduğum, sürekli hala yaşıyor olmanın amacını sorguladığım bi dönemde resmen imdadıma yetişti aslında bu kitap. Spoiler vermeden nasıl bahsedilir bilemedim o yüzden kitaba dair bir detay veremeyeceğim ama gerçekten kitabı bitirdikten sonra hissettiğim ana duygu ferahlık oldu. İçim rahatladı ve son zamanlarda kafama taktığım çoğu şeyi aslında pek de umursamamam gerektiğini bana hatırlattı. Hayatı mükemmel yaşamak için uğraşmaktan yaşayamıyoruz aslında. Çok akıcı ve kolay bir dili var, en fazla 2 günde bitiyor ve emin olun harcadığınız zamana da değiyor. Çokça tavsiye ederim, özellikle de umut etmeye ve hayata tutunmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde herkes okumalı.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155,7bin okunma
Reklam
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Labirent-Deli Sarayı: Newt'in bakış açısından bir devam kitabı
Labirent serisini ilk okumaya başladığımda 14-15 yaşlarındaydım. O dönemde o kadar çok hoşuma gitmişti ki bütün seriyi kısa bir süre içinde bitirmiştim. Okuma alışkanlığımı bana kazandıran seriler arasında olduğunu da söyleyebilirim aslında. Şu anda 20 yaşındayım ve hala bu serinin bende çok ayrı bir yeri var. Tabii ki zamanla herkesin büyüdükçe
Labirent: Deli Sarayı
Labirent: Deli SarayıJames Dashner · Pegasus Yayınları · 2021207 okunma
167 syf.
6/10 puan verdi
Çocukluğumdan beri Ankara'ya dair hep özel bi sevgim ve hatta hayranlığım oldu. Sırf bu yüzden üniversite tercihlerimi bile hep Ankara yönünde yaptım mesela. Bu yüzden bu kitabı da sosyoloji öğretmenimizin tavsiye ettiği kitaplar listesinde görünce çok büyük bir heyecanla aldım kitap başlığında Ankara geçtiği için. Kitap çok güzel bir şekilde başladı. Küçük Suna'nın gözünden Ankara'daki sıradan bir ailenin hayatını okuduk. Emel'le büyüyen arkadaşlıkları, Ömer ve Gülay'ın ilişkisi... Kitap aslında Suna'nın gözünden okuduğumuz kısımda çok güzel ilerliyordu bence. Sonra Emel'in gözünden anlatılan kısım da başta güzel ilerlese de, sonrasının çok yarım bırakıldığını düşünüyorum. Evet yazarlar bazen olayları okuyucunun hayal gücüne bırakmayı severler ama bu kitapta sanki direkt geçiştirilip bırakılmış gibi bir hava vardı. Emel'in kısmından sonra Ömer'in kısmı ise tamamen alelacele yazılmış gibiydi sanki. Böyle güzel ve sıcacık bir ortamla başlamış kitabın sonunun da buna değer olmasını isterdim açıkçası.
Ankara, Mon Amour!
Ankara, Mon Amour!Şükran Yiğit · İletişim Yayınları · 20221,124 okunma