Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir de ölüm...
Bilinmezin, sonsuzun, elini tutacak birisi bulunmadan ölmenin, karanlığın, yalnızlığın, tekmil belanın başı da sonu da gurbettir...
İnsan geçmişi değil geleceği bağışlarmış. Alnımda ışığı kalmamış harfler. Gittim, anıların kederine inanarak.
Şiirmiş, aşkmış, iyilikmiş... bir çınlama boşlukta...kaldım öylece...
Artık anlamak istemiyorum. Anladıkça çağın yabanisi oluyorum. Anladıkça zincirlerimden kurtuluyorum. Büsbütün zincirlerimden kurtulmaktan korkuyorum. Şayet bu da olursa bana kim engel olacak diye düşünmeden edemiyorum. Ya her şeyi anlarsam bir gün...