Gençleri bu şekilde eğiten ve şekillendiren kışlalar, düşünce ve ahlak yönünden eskiye göre yükselmiş, iyi mayanın hamuru kabartması gibi kışla da milleti düşünce ve ahlak bakımından yükseltmişti.
Gençleri bu şekilde eğiten ve şekillendiren kışlalar, düşünce ve ahlak yönünden eskiye göre yükselmiş, iyi mayanın hamuru kabartması gibi kışla da milleti düşünce ve ahlak bakımından yükseltmişti.
Gözleri böyle olan insanlar, adam öldüremez çünkü.
‘Benim gözlerim nasıl?’ diye sordum şaşkınlıkla
.‘Hüzünlü, derin bir kederle dolu... Siz ruhen çok hastasınız.
Demek siz, Tann’yla savaşıyordunuz? Tanrı’yı kızdırmak için kiliseleri soyuyor, iyi adamları öldürüyordunuz. Budala ve zavallı bir adamsınız siz.’ dedi.‘Fakat Tanrı varsa, niçin benim cezamı vermiyor?’ diye sordum.‘Oğlum, sen Tann’yı kendin gibi sanarak onunla uğraşmaya kalkmışsın. Tanrı, senin gibi canilere benzemez ki, sana karşılıkta bulunsun. Tanrı senin cezanı vermediyse, demek ki kendini düzeltmen için sana bir şans vermiş. Evvelce o küçük Yohan, nasıl iyi ve masum çocuksa, sen yine öyle olmaya çalış.’
Uzak yerlerden gelen bir profesörün tutuşturduğu parlak ateş, sizin sayesinde sönmez ve büyük bir ateş oldu. Siz, benim ruhumun kandiline yağ döktünüz. Size teşekkürler! Sonsuz teşekkürler!
Dante’nin Cehenneminde, insanlar günahlarından dolayı bu eziyeti görüyor. Peki, buradaki insanların günahı ne? Nihayet Dante’nin Cehennemi, başından sonuna kadar dâhice uydurulmuş edebî bir eser. Bütün bunlar ise acı veren birer gerçek!”
Sen, ne Sezar’dın ne Napoleon’dun. Bir karış toprak işgal etmedin. Bir damla kan dökmedin. Fakat yurdumuza binlerce yeni, sağlam, güçlü ve çalışkan el kazandırdın.Milletin sağlığı için çalışıp didinen büyük kahramanın adı, sonsuzluğa kadar övülsün!”