Salınarak gelirdi cafeye
Uzatırdı başını
Hep oturduğum yerde miyim diye bakarken
Görürdü beni
Hiç görmemiş gibi vakur yürürdü
Tam yanıma gelirken ufak bir tebessüm
Ağzının kenarında
Arada gelir aklıma
Abimle oturduk bir salaş meyhaneye. Behzat Ç. film seti gibi ortam. Önce bir kebap söyledik. Dayanamadık anason kokusa dedik iki duble getir abi. Saki altmış yaşında bir dayı. “Gurban olduğum” diye diye servis yapıyor. Abim maden susuz içmez rakıyı. Yokmuş. Yandan aldı geldi. Çok almış fazlasını da saki dayıya verdi. Nasıl mutlu oldu. Şerefli adamlarsınız dedi rakı parası almadı. Neyse muhabbet koyu demeyeceğim çünkü ne abim konuştu ne de ben. Yedik içtik önümüzdekilerden. Gizli bir anlaşma vardı sanki aramızda. İkimizde içimizdeki, anılarımızdaki şarkıları açtık sırayla. Dertlendik. Sonra mı? Sonra kalktık ve evlerimize doğru ayrı ayrı yürüdük…