Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esma Bektaş

İnsan, yaşam döngüsünün içinde, hareketsizliğe ve durağanlığa en çok baş kaldıran yaratıktı.
Reklam
Karşı konulamaz bir güç tarafından içine itildiği derin ve karanlık çuvalda boğuştu. İdam cezası alan bir suçunun kurtulamayacağını bildiği halde celladının elinde çırpılması gibiydi. Bütün çabalarına rağmen onu çok korkutan şeye her an biraz daha yaklaştığını hissediyordu.
Çektiği fiziksel acılar berbattı; ancak bana işkence eden asıl şey manevi acılarıydı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sonra aniden, " Belki de yaşamam gerektiği gibi yaşamıyorumdur." diye düşündü.
Yükseldiğimi sanırken bayır aşağı yuvarlanıyormuşum meğer. Evet, olan gerçekten de bu. Başkalarının gözünde yükselirken hayat ayaklarımın altından akıp gidiyormuş. Artık her şey sona erdi? Yalnızca ölüm kaldı. Fakat bütün bunların anlamı ne? Neden? Hayat bu kadar kötü bir anlamsız olamaz. Ve eğer hayat gerçekten bu kadar kötü ve anlamsızsa neden acı çekerek ölmeliyim? Bunların bir anlamı olmalı!
Reklam
Sonra bir de o ölümcül çalışma hayatı ve para hırsı, böyle geçen bir, iki, on, yirmi yıl.... Hep aynı şey. Üstelik süre uzadıkça daha da ölümcül hale geliyordu.
Bir zamanlar gözüne hoş görünen ne varsa artık saçma, değersiz ve çirkin bir hal almıştı.
Tuhaf olan şu ki, iyi ve hoş bulduğu hayatının çocukluğu hariç en iyi anları artık gözüne eskisi gibi görünmüyordu. Sadece çocukluğunda gerçekten hoş, imkan olsa dönüp tekrar yaşamayı isteyeceği bir şeyler vardı. Fakat bu mutlu anları deneyimleyen çocuk da artık değişmişti. Sanki başka birilerinin hatıraları gibiydi bunlar.
"Ne istiyorsun ? Ne istiyorsun?" diye tekrar etti kendi kendine. "Ne mi istiyorum? Yaşamak, acı çekmemek." diyerek kendine cevapladı. "Yaşamak mı? Nasıl?" diye sordu iç sesi. "Eskiden olduğu gibi, iyi ve hoş..."
Bir cevap beklemiyor, bir cevap olmadı ve olamayacağı için ağlıyordu.
Reklam
Hep aynı şey oluyordu. Bir an için umutlanıyor, hemen ardından umutsuzluk denizine kapılıyordu. Acısıysa durmak bilmiyordu. Hep acı, hep çaresizlik, hep aynı şey... Yalnız kaldığında yanına birilerini çağırmak için korkunç bir istek duyuyor, ancak yanında başkaları olursa çok daha kötü hissedeceğini gayet iyi biliyordu.
İçinde bulunduğu durumu kimse anlamak dahi istemediğinden hiç kimse ona merhamet etmiyordu.
Bir şeyleri yanlış yapıyor olmalıyım. Sakinleşmeliyim, bu işi en başından düşünmeliyim.
"Umurlarında değil, ama onlar da ölecek! Önce ben, sonra onlar; ama onlar da ölecek! Nasıl da mutlular... Hayvanlar!"
"Ben yok olduğumda ne olacak? Hiçbir şey. Peki burada olmayacaksam nerede olacağım? Ölüm bu olabilir mi? Hayır, istemiyorum!"
1.214 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.