İşte Ramazân-ı Şerif'te en zenginden en fakire kadar herkesin nefsi anlar ki: Kendisi mâlik değil, memlûktür; hür değil, abddir. Emir olunmazsa en âdi ve en rahat şeyi de yapamaz; elini suya uzatamaz diye mevhum rubûbiyeti kırılır, ubûdiyeti takınır, hakikî vazifesi olan şükre girer.