Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ege Barlas Çakır

Ege Barlas Çakır
@egebarlas7
Marmara üniversitesi
26 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sıcak hava yüzüne çarpıp onu sersemletti. Geldiği zaman da bu kadar sıcak mıydı? Sanki daha sıcakmış gibiydi. Postacı uğramıştı. Posta kutusunda daha önce fark etmediği bir reklam broşürü vardı. Andy alt katta ölü karısını kucaklarken gelip gitmişti postacı. Zavallı ölü Vicky... tırnaklarını sökmüşlerdi. Ölüm gerçeğini tam aklınızdan çıkarmaya çalıştığınız anda, başka bir açıdan gelip sizi bulması, yıllar boyu anahtarların birikmesinden daha garipti doğrusu. Ölüm bir futbolcu, diye düşündü. Hep hücum hattında sizi kıç üstü oturtuveriyor.
Reklam
O zamanlar korktuğunu anımsıyordu. Aslında korkunun ne olduğunu daha tanımıyormuş. Korku, eve gelince karınızı tırnakları sökülmüş, öldürülmüş olarak bulmaktı. Charlie'nin nerede olduğunu öğrenmek için sökmüşlerdi tırnaklarını. Küçük Charlie ise iki gündür arkadaşı Terri Dugan'ın evindeydi. Bir ay kadar sonra Terri gelip onlarda kalacaktı.
Charlie'nin sürekli uyuması babasını endişelendiriyordu. Olanları kabul etmek yerine kaçmak için kullanıyordu anlaşılan uykuyu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Nasıl olur ki böyle bir şey?" diye fısıldadı acıyla. "Nasıl olur da insan var olmayan bir şeyi arar? Nasıl insan tamamen sağlıklıyken, her şey olması gerektiği gibiyken ölümüne hasta hisseder kendini?..."
Sayfa 159Kitabı okudu
İnsan gençken başka bir şeyin mümkün olduğuna, aşkla özgürlüğün, sevdiği insanla var olabileceği bir sığınağın, sıcaklığın, huzurun geleceğine inanıyor-var olamayan bir şeye yani; mutsuz bir aşık ise -memnuniyet dolu bir mutsuzluk içinde oluyor çünkü diyorsun ki ben mutlu olamadım ama seninle mutlu olamadım- yani bu mutluluğu başkalarının bulmuş olabileceğine, yani bir gün gerçekten bulunabileceğine inanıyor. Anlamalısın, dünyada böylesine bir neşe varken ve bütün özlemlerin bir amacı varken mutsuzluk bile umutsuzluk değildir. Çaresizlik değildir. Ama aşık ve mutluysan, bu eninde sonunda boşluğa bırakıyor yerini. Ve hiçbir amaç kalmıyor geriye; sadece yalnızlık. Neden başka bir şey var olsun ki o zaman, neden biz bireylerin bir anlamı olsun? Seni çok sevdim ben, Leo ama sonunda sen de gittin. Sanırım seni artık öldürebilirim.
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
Yine de günün birinde bu müziği duyabilmeyi deli gibi arzuluyordum;
Sayfa 139Kitabı okudu
Sivil-birey devrinde medeniyet adına yaraşır bir şeyin var olduğu bile düşünülemez. Bireyler bireylerle, topluumsal tabakalar diğer toplumsal tabakalarla savaşıyordu. Önemli kuvvetler, güçlü silahlar, dahi beyinler bir kenara kaldırılabiliyor, muhalifler tarafından bastırılıyor, çalıştırılmıyor, bir kenarda kullanılmadan, amaçsızca yok olup gidiyordu... Böylesine vahşi doğa derim ben, medeniyet değil.
Sayfa 136Kitabı okudu
Daha sıkı bir gözetim yolu geliştirdik fakat bu bizi umduğumuz gibi daha güvende hissettirmek yerine daha güvensiz hissettirdi. Korkumuz büyüdükçe saldırı dürtümüz de büyüyor. Bir vahşi hayvan tehlikeyle karılaştığı ve kaçış yolu olmadığını anladığı zaman saldırıya geçmez mi? Korku bizi ele geçirdiği zaman yağacak tek bir şeyimiz kalıyor; saldırmak. İşin kötüsü ne yöne saldırmamız gerektiğini de bilmiyoruz... ama derler ya, ya saldıran olacaksın ya da saldırıya uğrayan. İnsan yeteri kadar sık ve yeteri kadar güçlü saldırırsa kendini kurtarabilir belki.
Sayfa 131Kitabı okudu
Eğer propaganda doğru sunulursa hayattaki bazı kriz anlarında ortaya çıkan endişe, ani verilen kararlarla kesinleşir ve insanı doğru yöne iterdi.
Sayfa 126Kitabı okudu
Bu kötü karakter asosyal, bencil dürtüleri olan, şeytana uyan ve acıdan da ölümden de kaçan bir karakterdir. Kaba bir çirkinliği, sevimsiz bir rahatlığı olan, zayıf, disiplinsiz bir korkak, bir ziyandır bu karakter.
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
Bu sebeple bir filimde gösterilen acının da birey ötesi bir kazancı olmalı -yani kahramanın yok oluşu yalnızca bir kişiyi kurtarmamalı- yoksa yalnızca kendini kurtarsa da olurdu!
Sayfa 123Kitabı okudu
"Ancak insanın yaşam felsefesi soyut bir şey değildir." dedim enerjik bir şekilde. "Tam aksine soyut olmayan tek şey olduğu görüşündeyim. O delilerin felsefesi de Devlet'e karşı tehlike arz ediyor. Reor adında biri hakkında anlattıkları efsaneden de anlaşılabiliyor bu; dediklerine göre delilikte onlardan daha ileri bir
Konuşurken alçak sesle konuşuyor, o sırada da başka hiçbir şeyi düşünmüyor gibi duruyorlardı. Mesela ben özellikle yüksek sesle konuşurum ki insanların dikkatini çekeyim; yüksek sesle konuşurum ve içimden başka şeyler düşünürüm. Ama onlar çok gariplerdi. Sonra sevdim ama güzel bir şeydi aslında, rahatlatıcıydı da.
İşe yaramazların ortadan kalkması gerekiyordu; onun, kutlamadaki o zayıf, kontrollü annenin bile. Vurun dağılmışları! olacaktı bundan sonraki sloganım. Peki ya evliliğin? diye sordu içimden çirkin bir düşünce.
Ege Barlas Çakır
@egebarlas7·Bir kitabı okumaya başladı
Tepki
TepkiStephen King
8.2/10 · 1.781 okunma
482 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.