Meğerse hiçbir şeye hakkım yokmuş benim. Konuşmaya, kırılmaya, anlatmaya, ağlamaya, düşmeye, sevmeye ve sevilmeye. Hayatımdaki herkes bana bir parça yaslanırmış ama benim yorulmam bile suçmuş. 🥀🕊️🕊️
Ah be hayat, sen benimle oyun mu oynuyorsun? Ne işi var onun baş ucumda? Niye öyle şefkatle, özlemle bakıyor yüzüme? Nereden öğrendi hastanede olduğumu? Neden bu kadar endişelendi ki? Alt tarafı bayıldım. Peki, bana neler oluyor böyle? Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyor, ellerim titriyor, dudaklarım titriyor, ayaklarımı hissetmiyorum. Bir insan diğerine hiç mi alışmaz? Her seferinde ilk kez görüyormuş gibi neden çarpar bir kalp? Bu nasıl bir aşk? Bu ne bitip tükenmek bilmeyen bir heyecan? Ben onun karşısında hiç mi sakin kalamayacak, hiç mi uzak duramayacağım? Ben onu görünce hep mi on beşlik yeni yetme bir kız gibi sapır sapır salaklaşacak, elimi kolumu koyacak yer bulamayacağım?
Hiç kimse hayatından çıktığında sefil olan birine tekrar dönmek istemez, kimse kimsenin hayatının kurtarıcısı olmak istemez. Sağlıklı her birey yine kendisi gibi sağlıklı ruh hâline sahip biriyle olmak ister.
Bir gün bir kızım olursa onu çok seveceğim. Ona kendini, kusurlarıyla beraber bedenini, zaaflarına rağmen kişili- ğini sevmeyi öğreteceğim. Bir erkeğe âşık olmadan önce kendine âşık olacak benim kızım. Arkadaşları tarafından daha çok sevilmek, onay almak için istemediği şeyleri yapmayacak. Eleştirilmekten korktuğu için boyun eğmeyecek zorbalara, çünkü ben ona kendi kalbine bakmayı öğreteceğim. Ben ona kendi iç kaynaklarına yönelmeyi öğreteceğim, sevgiyi dışarıda aramak yerine kendi kendini sevmeyi, yaralandığında kendi yaralarını saracak güce sahip olduğunu öğreteceğim. Hayatta sıkıntıların olduğunu, hep olacağını ama tünelin ucunda görünen cılız ışığı göstereceğim. Tünel ne kadar karanlık ne kadar soğuk olursa olsun orada yalnız olmadığını hissettireceğim, ben ölsem bile elim kızımın omzunda olacak hep, ben ona kendi kendine destek vermeyi de öğreteceğim. Ayağına taş değmesin yavrum demeyeceğim mesela, bu farazi bir istek ve hiç gerçekleşmeyecek. Ben kızımı gerçekleşmeyecek isteklerin boş hayalleriyle büyütmeyeceğim. Ben kızıma ayağına taş değdiğinde o taşı oradan kaldıracak güce sahip olduğunu, o taş yüzünden takılıp düştüğünde parçalanan diz kapaklarını öpecek kişinin yine kendisi olduğunu öğreteceğim. Ben kızımı öyle bir seveceğim ki o sevgi almak için başkalarından, kendi olmaktan vazgeçmek zorunda kalmayacak. Ben kızımın içine şefkat dolu bir anne ekeceğim. O anne hayat boyu yanında olacak.
Bir Kürt SevdimDilek Bilgiç Esen · Müptela · 20224,713 okunma
"İnsan kalbinde ne taşıyorsa dünyayı öyle görür."
Bu kadar basit aslında. Herkes dönsün de bir kalbine baksın, bakalım kaçımızın dünyası yaşanılabilir...
instagram.com/reel/CmmnISEgr8...
Herkes farklı şekilde tükeniyor hayatta; kimi doğru insanı beklerken, kimi yanlış insana katlanırken. Ve herkes bir şeyin bedelini ödüyor, bazen seçimlerinin, bazen seçemediklerinin.
Eskiden anlaşılmak isterdim, herkese kendimi ifade etmek herkesin kendi derdinden anlamak. Şimdi sadece kaybolmak istiyorum. Hiçkimsenin beni tanımadığı bir şehirde sadece kendime zaman ayırmak istiyorum, çünkü insanları anlamaya çalışarak en çok kendimi hırpalamışım, öğrendim...