“Bitmek bilmeyen güzel yazı dersleriyle büyüdük biz, ödev olarak verilen beş on sayfayı sabırla doldururduk. Hakikaten el alıştırmaları yapan son ya da sondan bir önceki kişilerdik, zira bizler için yazmak bütünüyle, sadece elyazısıyla yazmak demekti.”