Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elif Demir

Gözlerimi ıssızlığa açıyorum, usulca topluyorum yere saçılan can kırıklarımı. Ellerimde derin kesikler…
Reklam
Kendi hissizliğimde ve hiçsizliğimde sürüklenmeyi seçiyorum.
Nereye gidersem gideyim seni yürüdüm hep
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kiracıyım Bir Acıya
sen ey kendiyle yetinen; fosforun yeri gece. ne yapar gecesiz ateşböceği? belki anlamsız ve delice kumrunun inanılmaz yuvası bir direğin tepesinde. ama boşluktur biraz da bir kuşu biçimleyen.
Bu Gece - Mohammad Ebrahim Jafari
Bu gece... Güvercinlerin sesini çizdim. Bu gece güvercinlerin sesini çizdim Delik deşik duvarlardan senin gölgeni tanıdım... Bir şarkı söyledim, Ben iki telle şarkı söyledim Ve sevdiğim kadının mavi renkli el yazısı Benim yorgun şarkımın sözlerini renklendirdi... Mehtabın nefesi gri olana kadar şarkı söyledik seninle Çizdiğim resimlerde sesini gördüm Mehtap bütün gece çevremde çocukluğumu çizdi... Ahh keşke yağmur yağsa Toprak kokusu kuşların şarkılarını renklendirecektir...
Reklam
Her yağmurdan sonra gökkuşağı çıkmıyor işte, bazen ıslandığınla kalıyorsun
Verilen her şans, yeni bir hayal kırıklığının temeli.
Ayrılık Sevdaya Dahil
sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız ikimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız hiç yanılmamışız...
Attila İlhan
Attila İlhan
en iyisi biraz daha şarap ve unutmak bütün olanları bu kalın hüzünler için daha çok genciz
Murathan Mungan
Murathan Mungan
Sevgi de yetmiyormuş, çok önceden karşılaşılsa bile...
Reklam
Sımsıkı tutuyordu montunun yakasını, soğuktan korunmak için değil de kalbindekilerin çıkmasını önlemek içindi sanki bu çaba. Saçlarını karıştıran rüzgarda bir kez daha üşüdü sevilmediği yerlerinden.
Dost
Bir gece habersiz bize gel Merdivenler gıcırdamasın Öyle yorgunum ki hiç sorma Sen halimden anlarsın Sabahlara kadar oturup konuşalım Kimse duymasın Mavi bir gökyüzümüz olsun kanatlarımız Dokunarak uçalım. insanlardan buz gibi soğudum, işte yalnız sen varsın Öyle halsizim ki hiç sorma Anlarsın.
Cahit Külebi
Cahit Külebi
Kırılgan
Kırılgan bir çocuğum ben Yüreğim cam kırığı Bütün duygulardan önce Öğrendim ayrılığı Saldırgan diyorlar bana Oysa kırılganım ben Gözyaşlarım mücevher Saklıyorum herkesten Ürküyorlar gözümdeki ateşten Ürküyorlar dilimdeki zehirden Ürküyorlar o dur durak bilmeyen gözükara cesaretimden Diyorlar: Bir yanı sarp bir uçurum, Bir yanı çılgın dağ doruğu. Oysa böyle yapmasam ben Nasıl korurum içimdeki çocuğu? Bir yanım çılgın nar ağacı Bir yanım buz sarayı.
Murathan Mungan
Murathan Mungan
Ve hasretin ardından sonbahar da gelir ömrüme... Tepemde cimri bir yağmur bulutu
Böyle yıkımlar bana düşünmeyi öğretti, Zamanın gelip aşkımı götüreceğini. Bu düşünce ölüm gibi, değiştiremez Yalnızca ağlar, yitirmekten korktuğuna sahip olduğu için.
William Shakespeare
William Shakespeare
'Dününü bildiğim kadın, sana yeniden aşık olmak çok güzel...'
Reklam
' Şiir onu yazana değil, ona ihtiyacı olana aittir. '
Seni sevince kıpırdayan her şiiri Kahverengi bir çaydanlıkta saklıyorum.
Didem Madak
Didem Madak
' Seni bu hâle getiren yıllarsa, yıllarla; insanlarsa, insanlarla savaşırdım. Ne savaşları yendiğimi en iyi sen bilirdin.'
KafkaOkur - Sayı 31 (Eylül 2018)
KafkaOkur - Sayı 31 (Eylül 2018)
Geceye çırpılan kanat
6 yaşında başlayan bir ev özlemi benimki. Mükemmel olmasa da sevgi dolu bir ailede geçmişti öncesi. Yatılı okul bana o yaşta özlemi öğretmişti. Sonrasında ne bir binaya bir şehre evim diyebildim ne de bir yere ait hissedebildim. 16 yıllık öğrenciliğimde yaz tatilleriyle sınırlıydı sevgi dolu aile evim. Nihayet öğretmen olup bu kente atandığımda evim bildim kapısından girdiğim dört duvarı, evim olsun istedim. Dostlarımı ailem saydım, öyle bir yere koydum ki kah bana anne baba oldular kah ben onların üstüne çocuğum gibi titredim. 4 yıla bir ömür anı sığdırdım. Şimdi ben gidiyorum bu kentten, evime yuvama dönüyorum. Ama burda da bir aile bırakıyorum. Benim hasretle imtihanım sona ermeyecek hiç. Heyecanla bavul toplarken ağlayabiliyor insan.
Ömür Hanımla Güz Konuşmaları
Kimseler görmedi Ömür hanım, bu dünyadan ben geçtim. İçimde umudun kırk kilitli sandıkları, elimde bir avuç düş ölüsü yüreğim -içinde senin ve benim ağırlığım- benim olmayan bir garip gülümsemeyle yüzümde, incelik adına, ben geçtim...Yerini bulmamış bir içtenlik, yanılmış bir saygı ve bir hüzün eğrisi olarak ilişkilerin gergefinde, ördüm ömrümün dokusunu ilmek ilmek. Beni cam kırıklarıyla anımsasın insanlar, savrulan bir yaprak hüznü ve dağınıklığı ile... Yükümü yanlış bedestanlara çözdüm.
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
Yavaş Yavaş
Yavaş yavaş ölürler Seyahat etmeyenler, Yavaş yavaş ölürler okumayanlar, müzik dinlemeyenler, vicdanlarında hoş görmeyi barındırmayanlar. Yavaş yavaş ölürler Alışkanlıklara esir olanlar,
Reklam
Seni öpmek gökyüzünü öpmek gibi Mavi bir şeydi...
Haydar Ergülen
Haydar Ergülen
...Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum. Bir yağsam pahalıya mal olacağım Ben bir bodrum kat kızıyım bayım. Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum. Bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum...
Didem Madak
Didem Madak