Hep haklı olan insan gaddarlaşıyor. Allah Teâlâ bu yüzden günah işleyen, hata yapan bir alem olarak yarattı. Bazen hata yapan, kusur işleyen, mahcup olan, özür dileyen, yıkmaya değil onarmaya çalışan, hatta hata yapma ihtimalinin olduğunu, birini incitebileceğini bilip biraz daha ince düşünen, dikkat eden insanlara zaafım var.
Hangi zorluğun içinde olursak olalım en büyük silahımız Allah'a beslediğimiz hüsnü zandır. Kutsi hadiste Rabbimiz "Ben kulumun zannı üzereyim, beni nasıl tanırsa öyle muamele ederim" buyurur.İstiğfar halinde olup Allah'a hüsnü zannı muhafaza eden kimseyi hiçbir dert ihata edemez.
Kitap okuma kültürü de maalsef popüleriteye dahil/ kurban oldu. Çok basit, çok kıymetsiz kitaplar(!) bir kaç fenomen tavsiye edince, "aşağıya ürünün linkini bırakıyorum" kıvamında ucuzluklarla satılınca gündem oldu. Gerçekten "kitap" olma kalitesi taşıyan nice yazılar, çalışmalarsa çok geri planda kaldı. Tecrübeli alimler, yetenekli edebiyatçılar, dahi cümle mühendisleri artık yayınevlerinin de dikkatini çekmiyor. Kimse yetenek ya da kalite arayışında değil. Bi nevi arz-talep meselesi... Herşeyi geçtim de gerçekten kitapların da bu sahte pazara alet olmasına çok üzüldüm.
an gelir
paldır küldür yıkılır bulutlar
gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet
o eski heyecan ölür
an gelir biter muhabbet
çalgılar susar heves kalmaz
şatârâbân ölür