Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmet Emin Akın

Mehmet Emin Akın
@eminakin
Sıkı Okur
Zamana güven, her şey unutulur.
Hemşire
Atatürk Üniversitesi
Münih
10 Ocak 2000
282 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
El kapısı...
Ee, el kapısı bu; el kapısı dedin mi, şöyle bir müddet durup düşüneceksin. Hastan olur, gidemezsin icabında. Doğanın olur, ölenin olur, bilemezsin. Haberi bile ulaşmaz sana... Velhasıl, acı biberdir el kapısı. Ben onu bunu bilmem, şu yalan dünyada en iyisi, el kapısına hiç muhtaç olmamaktır. İyi kötü, ufak çapta bir iş kurmuşsan, gözün gibi koruyacaksın onu. Söz temsili, eşeğinle dağdan odun getirip satıyor ve nafakanı bu yolla kazanıyorsan, günün birinde el kapısına muhtaç olmayayım diye, yedekte bir eşek daha bulunduracaksın. Hatta gücün yetiyorsa, yedeğin yedeğini de hazır tutacaksın elinde.
Sayfa 222 - Parantez YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Kırılmaz...
... bugüne var yarına yoğuz, hatırını mı kırayım?
Sayfa 220 - Parantez YayıncılıkKitabı okudu
Ee, dedi Zübeyir, babama doğru dönerek; büyük ihtiyaçların küçüldüğü, küçük ihtiyaçların büyüdüğü döneme yaşlılık diyorlar Aziz Amca, ne yaparsın, başa gelen çekiliyor. Başka bir açıdan da, diye atıldı Cavit kapının ağzından; yaşlılık, kısa mesafelerin haddizâtında ne kadar uzun olduğunu görme vakti.
Sayfa 204 - Parantez YayıncılıkKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Babalar, alınlarımıza yazılmış yalnızlıklardır," dedi bir ses o sırada çıtırtıların arasından; bu cümle senin kitaplarından birinde yer alıyor, öyle değil mi?
Sayfa 194 - Parantez YayıncılıkKitabı okudu
Öyledir, dedi Zübeyir; bazı canlıları yara öldürmüyor, muhatapsız kalmak öldürüyor.
Sayfa 167 - Parantez YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Şehre gittiniz de iyi halt ettiniz, dedi kahırlı bir sesle...
Sayfa 159 - Parantez YayıncılıkKitabı okudu
Ne Günlere Kaldık!
De benim Allah'ım, dedi usulca; ne günlere kaldık, hayır da işleyemiyoruz artık.
Sayfa 149 - Parantez YayıncılıkKitabı okudu
En münasip zamanda, en isabetli silleyi Allah'tan başka kim vurabilir?
Sayfa 145 - Parantez YayıncılıkKitabı okudu
Az Kaldı
Hiç kuşkusuz bu yol güneşe ulaştıracaktı onu, ağaçların gölgesine, otların ve çiçeklerin kokusuna, oradan oraya seken kuş cıvıltılarına, kasabanın farklı köşelerine, egzoz dumanlarına, çarşının kalabalığına, kahvelerdeki muşamba kaplı masalara, masalara bırakılacak çaylara ve bu çayların etrafında sürüp gidecek olan çeşit çeşit sohbetlere ulaştıracaktı.
Sayfa 122 - Parantez YayıncılıkKitabı okudu
Haklısın, dedim, her yer ölüm.
Sayfa 29 - Parantez YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Hayat hep hızlıdır, bazen değil...
Ona, kendini anlatmak için hayat bazen beklediğimizden hızlı davranıyor diyecektim ama vazgeçtim, o sırada bu cümle, fazlasıyla anlam yüklediğimiz boş sözlerden biriymiş gibi geldi bana.
Sayfa 25 - Parantez YayıncılıkKitabı okudu
Olan olmuş, üzülme artık, dedim; dünya böyle, biliyorsun.
Sayfa 22 - Parantez YayıncılıkKitabı okudu
Yeryüzünün bu saatinde iyi olmak mümkün mü, bok gibiyim anne, hatta boktan bile beterim diyemedim tabii ona; güçlü görünmeye çalıştıkça zayıflayan kuru bir sesle, iyiyim anne, iyiyim, siz nasılsınız, dedim.
Sayfa 8 - Parantez YayıncılıkKitabı okudu
Zaten bu yüzden kaybediyorum
Tarzım gereği herkese karşı yumuşak ve iyi niyetliyim.
Sayfa 107 - Türkiye iş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Lanet olsun tüm psikolojiye!
Sayfa 104 - Türkiye iş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
1.341 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.