Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emine Taştepe

Emine Taştepe
@emntstp
Gazeteci yazar şair
Gazeteci, yazar, şair, yerel gazetede sayfa yönetmeni
Lise
eskişehir
istanbul
4 okur puanı
Mayıs 2015 tarihinde katıldı
ÇARPAN OLAY!
Karia Suresinin ilk ayetinde, “El Karia!” hitabı var, sadece bu kadar. Bir ayet, bir kelime. “El Karia!” yani, “Çarpan olay! Yürekleri hoplatan felaket!” Rabbim bana sesleniyor. “Kulum!” diyor. “Bak seni bekleyen, seni sarsacak ve altüst edecek bir şeyden haber vereceğim! Dikkatini sıyırıp da gel bana! Elini, gözünü ve ayağını çekip de gel bana! (Nereden?) Seni aldatan s’enden!” (Nereye geleyim?) “El Karia!”ya gel! “Çarpan!” olaya gel!.. “Melkariah!” Soruyor bana Rabbim, “Sahi, ey güzel kulum! Çarpan! Yürekleri hoplatan olay nedir? Ne düşünürsün bu konuda? Duymuşluğun ve tedariğin var mı? Farkında mısın?” Cevap üçüncü ayetle gelir. “Ve ma edrake ma kairah!”, “Yürekleri hoplatan olayın ne olduğunu sen nereden bileceksin?” Kendimde başlayan “Çarpan!” olayı arıyorum. Ten, arzu, heves, kariyer ve kimlik çarpanlarımın gönlümdeki el izlerini yakalıyorum! Yunus(a.s) peygamberin “La ilahi illa ente Subhaneke” bilişi, idraki, O Peygamberi yüceliğiyle irkiliyorum. “İnni küntü minezzalimin” basiretiyle çıkış kapısını görüyorum. Anlıyorum ki, “karia!” bende başlamış bile, vesselam. kibritçi kız
Reklam
O’nda kaybolan , kendi benliğinden kurtulur. Zaten kendisinden kurtulamayan O’nunla vuslata eremez! Öyleyse bırak silinmekten bahsedip durmayı da haydi sil kendini ! Ver şu hayatını da , artık arama daha bir şey ! Zira ben, insan için kendini kaybetmekten daha büyük bir mutluluk bilmiyorum !
Aslında sen birazcık çamurla kanın karışımından ibaretsin! Bunun ikisi de haram! Şu garip hâle bir baksana ! Kan ki sana en yakındır, o bile senin için murdardır ve kirlidir! Senin kalbinden uzakta ve duyulur âleme yakın her ne varsa elbette murdar ve de kirlidir! Sen içindeki bu murdarlığı gördüğün hâlde, nasıl olurda böyle kayıtsız ve gâfil kalırsın ?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bedene dışarıdan bakan kimse, gönülde neler olup bittiğini hiç bilebilir mi?
294 syf.
·
Puan vermedi
Mantıkut Tayr
Mantıkut TayrFeridüddin Attar
8.5/10 · 4.797 okunma
Reklam
" ..Sen de büyük bir hazinenin içindesin iki cihanın en büyük hazinesi Habîb-i Kibriya'nın mübeşşer ümmetinden bir fert olmak ne büyük mazhariyettir! Bu hazineye iki elinle sıkı yapış ve hiçbir şeyden korkma. Şu hakikate kuvvetle iman etmiş bulunuyorum. Yükselmek için iki kanad lazım: Aşk ve ibadet. İbadetsiz aşk ve aşksız ibadet tek kanattır. Tek kanatla yükselemeyiz. Bu hakikati öğrenmek hayatımın en büyük mazhariyeti oldu. Yaman Dede
Yol gönüldür, yolcu sensin. Bu yolu geçmek için nefs ferâgatından başka ne çâre? Geç... fakat cennete varmak için değil, kopup geldiğin noktaya ulaşmak, asıl benliğini bulmak için geç!” Yazar Semiha Ayverdi
Hemcinslerime bir sesleniş... "Heyecan" ... Tetikleyici bir kuvve... Yaşamın daimliği. Elbette bizi bir üste taşıyabildiği müddetçe.. Dişi Güç diyoruz.. Yaratıcı, Üretken ve Doğurgan.. Bu gücün iki yönü de çok ağır basıyor. Rahmani ve Nefsani yönleri. Kabul etmeliyiz ki, benliğimizin derinlerinde, en derinlerinde, çağlar boyunca "kadın"a yapılan tüm haksızlıkların ruhumuza sinmişliği var. Her ne kadar ortaya çıkarmıyorsak da.. Gizli gizli yayın yapan bir enerjisi var. Bu da karşı cinsin içindeki güzelliği-çirkinliği tetikliyor. Yansıması yine biz "kadın" tarafına olabiliyor. Şunu kabul ediyorum. Eskiden "erkek" sözünü duyunca "kılıcım kınında hareke" oluyordu. Şimdi.. "Bütünlüğün, İki'nin Tam"lığından geçtiğini idrak ettim.. Adem bir erkek değildi. Ve Havva diye birşey yoktu. Adem manası bir bütündü. Tam olandı. Mükemmel Form. Sonra ondan zevcesi yaratıldı. "Kadın" değil. Adem ve Zevcesi "kadın-erkek" görünümünde dünya alemine yayıldılar.. Kimi zaman düşman, kimi zaman eş-kardeş-ebeveyn... Kısaca, el ele- göz göze veyahut da karşı karşıya.. Bu nedenle, birinin, diğerini tartacak bir terazi yok yeryüzünde. İkisi Bir ve Bütün.. Bunu idrak ettiğimiz zaman.. Her iki tarafın da birbirlerine yaptıkları, Zulm denilen o "şeyin" de son bulacağını taahhüt edebilir miyiz? Yazar Kevser Yeşiltaş