Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emsal

Emsal
@emsalsizinsancik
Psikolojik Danışman
Psikolojik Danışmanlık (DEÜ) & Sosyoloji
292 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Kalbimin doğusu, Her resme güneş çizen bir çocuktu.
Reklam
İyileşmeye başladığınızda acı çekersiniz. Çünkü iyileşme yüzleşmektir. İyileşme yas tutmaktır. İyileşirken diğerlerinin ve kendinin sana yaptığı haksızlıkları fark etmeye başlarsın. Çevrendeki mutlu insanlar gibi olmak varken kaçırdıklarını fark edersin. İyileşmek bazen uzun yıllar sürer. Ama bu süreç büyütür bizi. Zorluklarla baş edebilmeyi öğreniriz. İşte bu yüzden, bazen yükselmek için dibi görmek ve dipten güç alan bir sıçrayış yapmak gerekir.
Armut dibine mi düşer her zaman? insan düşünerek, sorgulayarak, sabrederek, mücadele ederek, acı çekerek, beklentilerini ve kim olmak istediğini belirleyerek ailesine 'rağmen" bambaşka biri, sağlıklı biri olabilir. Ki travmasız insan da yoktur sadece görece farkı vardır. Ailesinden ziyade kişiyi detaylıca tanımaya özen göstermek gerekir. Ailesine nasıl davrandığını da gözlemlemek gerekir elbette ama ana nokta ailesi değil kişinin kendisi olmalıdır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne yazık ki bir çok kadının kaderinin ışıklarını söndüren onun üzerinde hâkimiyet kurmasını öngören ve destekleyen toplum kuralları ve erkek zihniyetidir...
Bazı kadınlar küçük bir kız çocuğu gibidir. Sevilmek, değer görmek en büyük arzuları olsa da tıpkı babalarının ona davrandığı gibi kendisini aşağılayanı, ezeni, takdir etmeyeni, üzeni seçerler. Çünkü bu hayata alışmıştır ve güvenli olanın, alışkanlıkları olduğuna inanır. Kendisini sevebilecek kişileri seçmez, hatta korkar uzaklaşır onlardan. Çünkü güzel sevilmeyi tatmamıştır. İnsan bilmediğinden korkar kaçar ya da küçümser. Dostoyevskinin anısında olduğu gibi köpek tekmelenmeye alışmıştır ve hep tekmelenme pozisyonuna geçer çünkü tek bildiği odur. İlkel beyin, aşinalık içinde güvende olduğuna inanır...
Reklam
Sorumsuz davranış, kişinin sağlıklı bir psikolojik gelişimi tamamlamadığını gösterir.
Sayfa 24
Otoritenin beğenisi onun için bir ölüm kalım meselesi olmuştur. Yazık!
Sayfa 23
Öğretmenin katı ve affetmez tutumu, kendi çocukluğunu yaşayamamış, sevgi ve hoşgörü tanımamış, kurallar ve yönergelerle boğulmuş bir kişi değil yansıtıyor. Öğretmenin içindeki çocuğun sesi boğulmuştur; o kişi de varlığını gösteren sadece öğretmenin içindeki ana babanın sesidir.
Sayfa 23
İçimizdeki çocuk sağlıksız aile ve kültür ortamında normal psikolojik gelişimini gerçekleştiremez. Böyle sağlıksız ortamda yetişen kişiler, kendileri yetişkin olunca kendi çocukları için sağlıksız bir ortam yaratmak için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Çocuklarının da kendileri gibi sağlıksız yetişmesi onlar için önemlidir; ancak bu şekilde kendi sağlıksız durumları onlara "normal" gözükür. Bu durumu devam ettirebilmek için sağlıksız aile kendine özgü gelenekler, sağlıksız toplum ve topluma özgü kültür değerleri yaratır.
Sayfa 22
İçimizdeki çocuk sağlıklı olmadan biz yetişkinlerin sağlıklı ve doyumlu bir yaşam gerçekleştirmesi olanaksızdır.
Sayfa 22
Reklam
Hepimizin içinde bir çocuk vardır. İçimizdeki çocuk her zaman sağlıklı bir ortam içinde gelişmez. Aile, okul, genel kültür ortamı, çoğu kere çocuğun sağlıklı gelişmesini engeller. Bireye bedenen büyür fakat içimizdeki çocuk psikolojik anlamda sağlıksız ve cılız kalır.
Sayfa 22
Hepimizin içinde bir çocuk vardır. Sağlıklı bir aile ortamı içinde büyüyen kişinin İç Çocuğu ve İç Ana-Babası birbirlerini tanır ve oldukları gibi kabul ederler. Ne var ki, psikolojik yönden sağlıklı aile sayısı azdır; çoğumuz korku, öfke ve utancın baskın olduğu aileler içinde yetişiriz.
Sayfa 20
Bağnaz, belirli bir düşünce ya da inanç sistemine körü körüne bağlanır; cahil yobaz olduğu gibi, aydın yobaz da vardır.
Sayfa 15
Hepimizin içinde bir çocuk ve bir (ya da birkaç) ana baba vardır. İçimizdeki çocukla içimizdeki ana babanın ilişkileri değişik yapılar gösterirler. En sık gözden ilişki, içimizdeki ana babanın İç Çocuğu ezmesi, utandırması, yargılaması ve sürekli denetlemesidir.
Sayfa 15
Yaşanmamış milyonlarca çocukluktan bir tanesi. İçindeki çocuğu utanca boğulmuş, bir kenarı itilmiş ve mutluluğu bulmaktan hemen hemen ümidimi kesmiş kızgın insanlarımızdan biri. Ama onurlu bir mutsuzluk. Anlamsal derinliği olan, belirli bir değeri yaşamında tutma çabasıyla yüceleşen bir mutsuzluk.
Sayfa 15
Yanlış yapmaktansa hiçbir şey yapmamayı yeğledim. Kendimi entelektüel gelişmeye verdim. Hiçbir kez doğru zamanda, doğru yerde, doğru kişilerle olamamıştım.
Sayfa 15
1.557 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.