İnsan bazen kendini, kurumaya yüz tutmuş bir ağaç dalında, asılı kalmış son bir yaprak gibi yaşama tutunmaya çalışırken buluyordu. Ne kadar çok çevresi olsa da kişinin, bu merhametsiz yalnızlık duygusu insanın içini kemirip duruyordu en nihayetinde. Kadın erkeksiz, erkek kadınsız olmuyordu işte.