Veba -Albert Camus
Camus'un Nobel Edebiyat Ödülü almış, Cezayir'in Oran kentini hayal ederek kurguladığı ve 1947'de yayınladığı romanı. Oran kentinde aniden ortaya çıkan veba salgını ve oran halkının salgına yönelik gösterdiği refleksleri anlatırken aslında 2. Dünya Savaşı sırasında nazi anlayışının yayılımını anlatmış da olabilir(belkide ben zorlayarak çıkardım bu anlamı) . Fakat biz rasyonelist bir akıl ve kendi özyaşantımız perspektifinden baktığımızda oran şehrinde birden bire vebalı farelerin ortaya çıkmasıyla başlayan yıkımı, günümüz pandemisine benzeyebiliriz. Tasvirlerin mükemmelliği ile kendimizi aynı anda hem vebaya yakalanmama hemde pandemiden uzak durma duygusundan bulabiliriz. Çünkü yazar adeta günümüzü resmetmiş, gereğinden fazla benzerlik sunmuş. Salgın, toplu ölümler, karantinalar, toplumdan soyutlanmalar, günlük yaşam pratiklerindeki zorunlu değişiklikler, fırsatçılar, olağanüstü hal ilanları, dezenfeksiyonlar, çaresizlikten kaynaklı hurafeye sığınmalar, aşı arayışları, kehanetler vs.
Yazarın kitapta anlatıcıya söylentiği "Ah! keşke deprem olsaydı! esaslı bir sallanırdık, iş olup biterdi... Sonra ölenleri kalanları sayardık, hepsi bu kadarla kalırdı. fakat bu hastalık belası! hasta olmayanlar bile onu içlerinden atamıyorlar." Cümleleri pandemi sürecinde düşünen çok kişi olduğundan eminim...
Umutsuzluk ve yenilgi zamanlarında bile iyimserliğe olan inancı okuyucuya aşılayan bu kitabı okuyun.
Kitapla kalın...