Anadolu’yu biz Rumeli çocukları, onu görüp tanıyıncaya kadar, yalnız hayalimizde yaşattık. Ve hayalimizin özlediği gibi.
Ama, sonra gördük ki, bu hayal ve özlemle, gerçek Anadolu arasında, hiç bir benzerlik yoktur. Bu hayal kırıklığı bizim, hayat boyunca yaşadığımız nice hayal kırıklıklarının, en baş döndürenlerinden biri oldu. Ve sanıyorum ki Anadolu’ya asıl, bütün varlığımızla ilk defa, bu hayal kırıklığı içinde bağlandık...