“Yeni şeylerin insanın ilgisini çektiği bilinen
bir gerçektir… Yenilik sadece daha şaşırtıcı
ve değerli olduğu için değil, paylaşanın
sosyal statüsünü yansıttığı için de önemli.
Araştırmayı yürüten Profesör Sinan Aral’a
göre, böylece bilgiyi veren kişi, olayların
“içyüzüne” vakıf ve “içeriden bilgi alan” biri
olarak görülüyor. Yani yalanlar bizi duygusal
bakımdan harekete geçirmekle kalmayıp
onları paylaştığımızda da kendimizi iyi
hissettiriyor.
Arkadaşlar bir soru sormak istiyorum. Bazen isteklerimize ve arzularımıza göre hareket ederiz. Örneğin bir alış veriş bağımlısıyız. Alış veriş yaptıkça mutlu oluyoruz. Arzularımızın bir anlamda esiri oluyoruz. Arzu ve isteklerimize göre hareket edince bunu irademizle mi yapmış oluyoruz?
Olabilir. Henüz bu konuya çalışmadım. Halen aşağıda önerilen kitabı okumadım. Okursam ve cevabı bulabilirsem yazarım artık. Yani umarım yazarım. Kısmet :D