Ne mi yapacağım? Bir gün bütün gücümle aşık olacağım ve pazar günleri evde sıkılmayacağım, pazartesilerden nefret etmeyeceğim. Bir gün hepinizden, herkesten kurtulup, dünya nüfusunu sadece bir kişi ile paylaşacağım.
Hatıra çekmecelerini karıştırdıkça görüyorum ki, biri seni çok mutlu etmiş olduğunda, onu daima çok özlüyorsun. Keşke mutlu anlar yaşarken daha uzun, hatıraları düşünmek daha kısa sürseydi. Neden mutluluk kısa, hatıralar uzun sürer?
Bırak. Ne olacaksa oluyor zaten.
Engel olamıyorsun,
Tahmin edemiyorsun.
Seçim yapamıyorsun.
Herkesin haklı sebepleri oluyor, her şeyin sonunda. Çünkü ile başlayan cümleler kuruyorlar sana. Alışıyorsun…
Hatta aldırmıyorsun.
Nasıl olur da seninle birbirimizden böylesine uzakken, aklım sana bu kadar yakın olabiliyor? Seni görmezken bile seni nasıl görebiliyorum? Demek ki, seni sevmemin koşulu seni hayatımda ağırlamam değil; benim aklımın, o sessiz odasında ağırlamamdanmış.