Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yeni Bir Okurun Gözünden

Yeni Bir Okurun Gözünden
@ezgikarakas
Okuma alışkanlığı edinmeye çalışan, henüz profesyonel bir okuyucu olmayan bir üniversite öğrencisiyim. Kendimi okumaya teşvik etmek amacı ile bu platformda bulunmaktayım. Uygulamayı amaç dışı (iletişim için) kullanmamaktayım!
72 syf.
8/10 puan verdi
Tembellik Savunulabilir mi?
Tembellik Hakkı’nın çok yanlış anlaşıldığını düşünüyorum ve bunu sadece Lafargue özelinde de söylemiyorum; Tembellik ve Hak’lar temelinde de böyle bir iddiada bulunuyorum. Elbette Tembelliğe dair hakların temel kaynağı, insanların insafsızca çalışma koşullarına karşı bir tepkidir. 30. Sayfada da bahsedildiği üzere: “On iki saatlik çalışma, hem de
Tembellik Hakkı
Tembellik HakkıPaul Lafargue · Kırmızı Kedi Yayınları · 201410,2bin okunma
Yeni Bir Okurun Gözünden okurunun profil resmi
Eseri yeni bitirdim ve kendimce bir inceleme yazdım. Fakat sizin incelemenizi okuduktan sonra kendi düşüncelerimi benden daha iyi bir şekilde yazıya döktüğünüzü fark ettim. Öncelikle incelemeniz ve emeğiniz için teşekkürler. Çok uzun ve ayrıntılı sorgulayıcı bir inceleme olmuş. Tembellik ve serbest zaman ayrımı yapılmalı ve hatta vurgulanmalıydı diye düşünüyorum. 13-15 saat çalışmalara karşı çıkmak için günde 3 saat çalışmanın savunulması hiç de mantıklı gelmedi bana. Özellikle hayat gittikçe komplike bir hale gelirken telefon tamircisinden kütüphaneciye, sağlıkçıdan tesisatçıya her konuda uzmana ihtiyacımız varken bunun yapılması pek de mümkün değildir. Kitap 2000 yıl önce yazılsa daha farklı yorumlanmalı tabii ama bu kadar yakın tarihte yazılan bir kitapta günde 3 saat çalışmanın toplumsal hayatı ne kadar olumsuz etkileyeceği düşünülmemiş gibi... Tekrar incelemeniz için düşüncelerime tercüman olduğunuz için teşekkür ederim. İyi okumalar dilerim.
Göksel ONAY okurunun profil resmi
Teşekkür ederim 😊 Değindiğiniz noktalarda haklısınız ama benim 3 saat çalışma konusunda şüphelerim var. Bu çalışma insanı pek yormazken, insanı yabancılaşmaktan ve tecritten koruma işlevi görebilir. İnsanlar tamamen kendi hallerine bırakılsalar, tembelleşme ihtimali daha da artar bence. Ya da tamamen kendi içine kapanık bir yaşam sürebilirler. Günde 3 saat, en azından onların hayata karışmalarına vesile olarak bunu önleyebilir. Bu durum herkes için zorunlu olmasa da buna uygun kurulacak yeni bir düzende insanların değişimleri takip edilerek buna yönelik çeşitli önlemler de alınabilir. Sonuçta herkesin de 3 saat de olsa çalışması zorunlu değil; komünizm bunu savunmaz. Zaten yazar da ciddi ciddi tembelliği savunur, 3 saati ya da kitap okumayı falan bile değil... "Yan gelip yatmak isteyenleri rahat bırakın!" kitabıdır bu... Sizin incelemenizi de merak ettim, ilk fırsatta okuyacağım, keyifli okumalar 😊
Reklam
Yeni Bir Okurun Gözünden bir yorumu yanıtladı.
176 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Yeni Bir Okurun Gözünden "Aşk ve Öbür Cinler"
Yazarın 'Yaprak Fırtınası' eserinden sonra bu eserini de okumak istedim. Ayrıca 2022 yılının ilk kitabı oldu benim için. Kitabı daha önsöz sayfasından itibaren zorlanarak okudum. Kültürü, cümleleri anlamak benim için çok zor oldu. Bazen ne okuduğumu anlamayıp sayfaları yeniden okumam gerekti. Eserde yaşadığım başlıca problemler şunlardı: - Çok farklı bir coğrafya ve kültürden bahsediliyor. Bahsi geçen hayvanlar, çiçekler, eşyalar vb insanın gözünde zor canlanıyor. - Yazarın dilinden (belki de çeviriden) kaynaklanan 'olayın içine girememe' problemi var. Cümleler uzun, devrik. Yeni bir okur olarak ben çok zorlandım. - Kitabın konusu benim inançlarımdan ve düşüncelerim çok farklı olduğu için konusu da pek cazip ve mantıklı gelmedi. - İsimler çok karmaşık geldi. Kişilerin 3-4 kelimelik isimleri var. Bazı yerlerde kişinin adı bazı yerlerde kişinin mesleği kullanılmış bu yüzden kitabın yarısına kadar karakterler birbirine karışıyor. Bunun dışında genel olarak konusu ve kitabın sonu bence fena sayılmaz. Şaşırtıcı olaylar ve beklenmeyen durumlar mevcut. Olayın içinde girdikten sonra, bir şeyleri kavradıktan sonra kitabın vermek istediği mesajlar anlamlı oluyor. Aşkın kişiyi nasıl değiştirdiğine, insanların maruz kaldıkları davranışların kişiliklerine etkilerine tanık oluyoruz. Yeni okurlara tavsiye edeceğim bir kitap değil açıkçası fakat o yöre hakkında bilginiz veya ilginiz varsa daha rahat okuyabileceğiniz bir kitap diyebilirim. Herkese iyi okumalar!
Aşk ve Öbür Cinler
Aşk ve Öbür CinlerGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20166,8bin okunma
Bu yorum görüntülenemiyor
0 kitap okuma ve 1000lerce Alıntı
Sitedeki iyi niyetli arkadaşları bir konuda uyarmak istiyorum.Bu anlattığımı yapan kişilere dikkat edin ve paylaşımlarını beğenmeyin arkadaşlar.Aynı anda 15 kitaptan alıntı paylaşıyor bazı üyeler.Onlara bir iki çift lafım var : Kitabı okumadığınızı belli ediyorsunuz sadece.Ezik bir görüntü veriyorsunuz bilginiz olsun.Ben okumayı sevmiyorum, burada
Yeni Bir Okurun Gözünden okurunun profil resmi
Çok güzel bir çözüm sunmuşsunuz, umarım değerlendirirler. Açıkçası ben kendi alıntılarımdaki, gönderilerimdeki beğeni sayısına çok dikkat etmiyorum ama böyle bir sistem getirilirse gerçek okurların da beğenileri artar. Bu da bizlere okuma motivasyonu sağlar diye düşünüyorum. Ama yine de bireysel takılma fikrindeyim. Yani insanların kullandığı uygulamalarda tabii ki oyunbozanlık yapanlar, rahatsız edenler olacaktır. Burayı biraz da anı defteri gibi düşünmekte fayda var yoksa kitap incelemesine random atacak kadar ciddiyetsiz kişiler de var bu platformda. Emeğinize sağlık.
Emre Bulut okurunun profil resmi
Umarım düzelir..Bir reform getirirler..Teşekkür ederim..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Okuma Alışkanlığı Edinebilmeniz İçin Öneriler
Havada bir gevreklik, yeni bir olasılığın kokusu, yeni bir kahve fincanı için açıklanamayan bir özlem. Yeni bir dönem, yeni bir mevsim, yeni bir yıl... Okuma alışkanlığı konusunda kendi kitap listenizden başlamak için iyi nedenlerdir. Belki de artık eskisi kadar çok okumuyorsunuz veya kitap raflarınızdan ilham alamıyorsunuz. Öyleyse, bazı yeni alışkanlıklara başlama zamanı. İşte size okumaya dönmeniz için mükemmel öneriler! 🥰📚 1.Bir okuma günlüğü başlatın ve düşüncelerinizi bir yazıyla paylaşın: Güzel bir defter bulun, favori bir kalem alın ve ne okuduğunuzu takip edin. 2.Kitap raflarını düzenleyin ve biraz dağıtın: Şok edici ama gerçek! İnsanların çoğu kitaplarını hiç düzenlemiyor. Kaçırdığınız tüm o alfabetik eğlenceyi bir düşünün! 3.Sezonluk okuma listesini hazırlayın: Şimdi sıkı sıkıyla sarılma ve iyi bir kitaba başlama zamanı. Bazı kitap kurtları için sonbahar, sığınmak ve okumak için mükemmel bir mevsimdir. 4.Farklı kitap türleri keşfedin: Şiir kitabı okuyamıyorum ''ya da'' ''Ben sadece edebi kurgu okurum.'' Kendinizi bu şekilde mi sınırlandırıyorsunuz? Neden şimdi farklı bir şey denemek için kendinize meydan okumaya zaman ayırmıyorsunuz? 5.Bir kitabı kulübüne katılın: Okumanın en büyük zevklerinden biri (okumanın kendisi dışında) kitaptan edindiğiniz düşünce ve fikirleri alıp sevdiğiniz insanlarla - en azından kitabı okumuş insanlarla da - paylaşmaktır!
Yeni Bir Okurun Gözünden okurunun profil resmi
5 aydır içinde olduğum okuma alışkanlığı edinme sürecimden tecrübelerimi paylaşmak isterim. Eskiden 2 sayfa belgeyi bile okumaya üşenen biriydim fakat son 5 ayda 35 kitap okudum ve yazacağım önerileri samimiyetle yazacağım, umarım faydalı olur. Öncelikle gerçekten kitaplarla buluşmayı istemelisiniz. Yıllarca birilerinin zoru ile kitapları sevmeye çalışan birisi olarak dış güçlerin bu konuda ters teptiğini söyleyebilirim. Yaklaşık 5 ay önce ben de bu okuma sürecine girdim. Profilimden bu sürece şahit olabilirsiniz. Benim bu yola baş koyma sebebim telefon/bilgisayar kullanım sürem fazla olduğu için yeni hobiler edinmekti. Evimdeki yığılmış ama asla okunmamış kitaplarla göz göze gelince neden kitap okumaya başlamayayım dedim :) Zaman içerisinde sadece bir hobi olmasından çok bilgilenmek, çeşitli dönemlere ve ülkelerin kültürlerine ortak olmak gibi amaçlar da edindim. Örneğin 1500lerde İspanya'da yazılmış bir kitap beni gerçekten o döneme o yöreye götürdü. Kitap okumanın verdiği hazzı keşfettikten sonra her şey daha kolay oldu. Bence en önemli etkenlerden birisi de gerçekten okumak istediğiniz kitaplarla başlamak. Birilerinin size dayattığı kitapları veya çok satan olduğu için tüm raflarda olan kitapları okumak zorunda değilsiniz. Fakat kolay bir başlangıç için nispeten kısa ve ağır olmayan kitapları okumanızı tavsiye ederim. Bilimsel ve felsefi kitapları ancak 20 roman türü bitirdikten sonra okumaya başladım, gereksiz yere kendimi okumadan soğutmak istemedim. Bunun için kesinlikle Stefan Zweig kitapları birebir. Beni okumaya teşvik eden bir diğer şey ise sadece tek bir yazara veya tek bir döneme bağlı kalmadan elimden geldiğince farklı yazarları okumamdı. Nikolay Gogol, Tolstoy, Jack London, George Orwell vb birçok yazarın kitabını okudum. Ayrıca 1000kitap uygulamasını kullanmak da 'bu kitabı bitireyim de hemen inceleme yazayım' düşüncesi yarattığı için beni çok motive etti diyebilirim. Buraya yazacağınız alıntı veya özetler de ileride kitaplara geri dönüp hatırlamanıza yardımcı oluyor. Bu süreci kısa süre önce atlatmış biri olarak umarım yardımcı olabilmişimdir.
Yeni Bir Okurun Gözünden bir yorumu yanıtladı.
Anonim Yayıncılık Hakkında Düşüncelerim
Anonim Yayıncılık'ın 2 kitabını (1984 ve Hayvan Çiftliği) okunduktan sonra böyle bir ileti paylaşmak istedim. Yayınevleri çeviri ve basım gibi konularda önemli oluyor bu yüzden uygun fiyatlı olan yayınevlerinin kitaplarına biraz tereddütlü yaklaşabiliyoruz. BKM kitapta indirimde olduğu için biraz da yayınevini incelemek üzere almıştım. Bu iki kitabı toplam 5 TL'ye aldım. Mesajlaşırken bile yazım kurallarına çok dikkat ettiğim için okurken yazım yanlışlarını hemen fark ederim. Hayvan Çiftliği kitabında bir tane kelime hatası vardı onun dışında yazım yanlışı, noktalama hatası vb dikkatimi çekmedi. Bir yerde noktalı virgül yerine virgül konmuştu fakat çok da önemli ve sık tekrar eden bir hata değildi Aynı şekilde 1984'te de anlatımı bozan hiçbir hata dikkatimi çekmedi. Sayfaları biraz ince ve arkadaki yazıların yansıması az da olsa görünüyor fakat bu benim için bir sorun olmadığı için memnun kaldığım bir alışveriş oldu, paylaşmak istedim. Diğer eserleri için çeviri konusunda büyük konuşmak istemem fakat bu kitaplar alınabilir bence. Herkese iyi okumalar!
Bu yorum görüntülenemiyor
Reklam
183 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Biz Hep Şatoda Yaşadık
Gotik- gerilim bir romanın içine girmek isterseniz buyrun Biz Hep Şatoda Yaşadık.. Sayfaları çevirirken kapılar gıcırdıyor, bahçeye çıkarken çimenler hışırdıyor ve Mary Katherine konuşurken tüylerim diken diken oluyor. Shirley Jackson'ın mükemmel ters köşesi ve sosyolojik-psikolojik ruh tahlilleri insana hiç de 183 sayfalık kısacık bir roman okuduğu izlenimini vermiyor. Yüzlerce sayfalık hissiyatı kısacık ve tam tadında anlatmış. Şatodaki gizemi teninizde hissedecek kadar bir gariplik seziyorsunuz ama son sayfaya kadar tam olarak ne olduğunu öğrenemiyorsunuz. Tahmin edilebilir mi? Pek sanmam, eden olabilir tabi... Ama ben edemediğim için gerçekten sarsıldım. Etkileyici...
Biz Hep Şatoda Yaşadık
Biz Hep Şatoda YaşadıkShirley Jackson · Siren Yayınları · 2017779 okunma
Yeni Bir Okurun Gözünden okurunun profil resmi
Kütüphanede görüp almak istediğim bir kitaptı. 1000kitap'tan bakınca direkt incelemenizi gördüm ve almaya karar verdim. Umarım bahsettiğiniz kadar etkileyicidir, çok teşekkürler incelemeniz için. :)
Esra Karaman okurunun profil resmi
Gotik romanlar seviyorsanız bu kitabı da seveceğinize inanıyorum :) Keyifli okumalar
KİTAPLAR NEDEN PAHALI? KİTAPTA SABİT FİYAT YASASI NEDİR? SAHAFLARA SORDUK
Video yayında bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz youtu.be/78k7iez1eMM
Özgür Çırak
Özgür Çırak
adlı yazarımıza kitapların nereden alınması gerektiğine, kitapta sabit fiyat yasası nedir sorusundan tutun da kitapların neden pahalı olduğuna dair çeşit çeşit sorular sorduk. Video yayında yukarıdaki bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Yeni Bir Okurun Gözünden okurunun profil resmi
Kitap dışında bir şey alırken de hep esnaflardan almaya çalışıyorum. İnternetten veya büyük şirketler yerine yerel mağazaları tercih etmeye çalışıyorum. Fakat özellikle kitap sektöründe internet son derece bütçe dostu oluyor. 20 liraya 10 kitap aldım internetten ve etiket fiyatı 200 TL'den fazla tutuyor. Öğrenci olarak bulunmaz bir nimet resmen fakat bu duruma esnafların da gözünden bakmalıyız. Bir kitap hem 5 liraya hem 35 liraya satılabiliyorsa bir orta yol bulunmalı diye düşünüyorum. (Yani 5 liralık olanı da 35e satmak dışında bir çözüm :) ) Okumayacak olanlar zaten okumaz ama kitap okuyan insanlar için 'fiyatına bakıp kitabı almaktan vazgeçme' olayı azalır diye düşünüyorum.
La Perduta Gente okurunun profil resmi
Bizim de öğrenciler olarak tek umudumuz bu şekilde :)
19 öğeden 1 ile 5 arasındakiler gösteriliyor.