hiçbir şeyi ciddiye almaksızın, duygularımız dışında hiçbir şeyin gerçekliğinden emin olamayacağımızı aklımızdan çıkarmaksızın, bilinmeyen uçsuz bucaksız topraklar gibi yokladık duyguları, içlerinde bir sığınak aradık.
Bana adi gelen ve gerçekleştirmekten kendi irademle sakındığım şeylerin başkaları tarafından yapıldığını, yapıldıklarını gördükten sonra ise bunların dünyanın sıradanlığından başka bir şey olmadıklarını gördüm.
Sadece ulaşılmaz olduğu için taparız mükemmelliğe; ulaşabilsek elimizin tersiyle iterdik zaten, mükemmel olmak insan olmamak demek, çünkü insanoğlu kusurludur.
tam olarak delilik sayılmaz bu halim, ama delirenler herhalde kendilerine acı veren şeye teslim oluyordur, ruhundaki sarsıntılardan yavaş yavaş zevk almayı öğreniyordur – hissettiklerim de buna pek uzak sayılmaz doğrusu.–